Görmeden Dönmeyin...

Kentin simgelerinden olan Charles Köprüsü, estetik mimarisinin yanı sıra kelimenin tam anlamıyla 'yaşayan' bir köprü. Vitava Nehri üzerindeki köprülerden en önemlisi olan Charles Köprüsü'nde hediyelik eşyalar alabilir, karikatürünüzü yaptırabilir ve yine ilginç giysili müzisyenlerin yaptığı neşeli müzikleri dinleyebilirsiniz. Köprü, 13. yüzyılda, şövalye turnuvaları için yapılmış. Bu köprüden nehrin doğu tarafına geçtiğiniz zaman yol, ünlü Prag Kalesi'ne ve St. Vitus Katedrali'ne uzanıyor. İçi ikonlarla, heykel ve süslemelerle dolu olan bu katedrali, fotoğraf makinenizin kadrajına sığdırmakta zorlanabilirsiniz. Nehrin batı yakasına geri dönelim... Astrolojik Saat Kulesi'nin önünde her saat başı toplanan kalabalık önce sizi şaşırtıyor. Saatin yelkovanı 12'yi gösterdiğinde, kulenin üç penceresi açılıyor ve bir kukla geçidi başlıyor. Bir anda herkes fotoğraf makinelerine sarılıyor. Geçidin sonunda pencereler kapanıyor ve kalabalık dağılıyor. Wenceslas Meydanı'nın en başında yer alan şehir müzesinde de görülmeye değer pek çok şey var. Cadde boyunca ünlü markaların mağazaları yer alıyor. Alışveriş konusunda en ilgi çekici yerlerden biri de, Havelska Sokağı'ndaki pazar. Bu pazarda sebze-meyvenin yanı sıra ahşaptan oyuncaklar ve süsler, cadı kuklaları, bol bol çikolata ve şekerleme bulabilirsiniz. Bir de, özel bir teknikle yapılmış ve canlı renkleriyle gerçek hissi veren Prag resimlerini... Kentin özellikli ürünlerinden biri de kristal. Her yer kristal eşya satan mağazalarla dolu.