Hepimiz SIM'ız

Yıllar önce yanılmıyorsam Aktüel dergisi, İstanbul' un Büyükşehir Belediye Başkan adaylarına Simcity oynatmıştı.
Oyunda bir belediye başkanı başında bulunduğu kenti hem hacim hem gelir olarak büyütmeye hem de sorunlara çare bulmaya çalışıyordu.
Sonra Sims oyunu çıktı. Bu kez, birey olarak yaşıyor, iş arıyor, çalışıyor, aşık olup, evleniyor, çocuk sahibi oluyordunuz...
Sims inanılmaz bir satış başarısı yakaladı. Yanılmıyorsam piyasada şu an 3. versiyonu satılıyor.
Sonra on-line oynanan Second Life zamanı başladı.
Yani gerçeğini beğenmeyenlerin hayata yeniden başladığı mecra.
Hayata yeniden başlama lafı abartı değil, sonuçta orada bambaşka bir kariyer seçme, bambaşka bir hayat kurma şansınız var...
Bu oyun da inanılmaz bir ilgi görüyor.
İlgi o kadar büyük ki uluslararası firmalar ve hatta seçim propagandası yapan Japon milletvekili adayları bile orada yer almak zorunda kalıyor.
Değişim, gelişim kitapları, makine oyunları, online oyunlar...
İş gelip aynı noktada düğümleniyor, hayatından memnun olmayan ne çok insan var...
Hal böyle olunca cevabı bulunması gereken soru değişiyor.
Eğer yaşama yeniden başlamak mümkün olsaydı acaba şimdiki zamanda kimse kalır mıydı?