Faiz dışı fazla 1 puan inerse her vaadimizi finanse ederiz

"Türkiye benzerleri arasında en yüksek borçluluk oranı, en yüksek enflasyon, cari açık, dış borç ve kuru en çok değerlenen ülke. Gereği bir an önce yapılmalı. Bunu yapmak için de bilmek lazım" diyor Faik Öztrak. Bu yorumu, 2001 krizi ardından yaptığı Hazine Müsteşarlığı göreviyle değil, henüz 1-1.5 ay önce girmeye karar verdiği siyasetçi kimliğiyle yapıyor.

SÜRDÜRÜLEBİLİR DEĞİL
CHP'nin seçim taahhüdlerini konuştuğumuz Öztrak, söze ilk olarak programda da yer alan "2002 ve öncesinde alınan tedbirlerin artık miadını doldurduğu" tespitiyle başlıyor. İthalata bağımlılık arttığı için yerli katma değerin her geçen gün azaldığını, çözümün insan gücünü seferber ederek üretimden yana politikalar ortaya koymak olduğunu belirten Öztrak, "Özetle bu gidişi sürdürülebilir bulmuyorum" dedi. Türkiye'de 2001 krizinden sonra normalleşmenin başlamasıyla birlikte yapılması gerekenin, bütçeyi büyüme dostu haline getirmek olduğunu kaydeden Öztrak, GSMH'nin yüzde 6.5'ine varan faiz dışı fazlaya (FDF) kriz dönemi için odaklandığını hatırlattıktan sonra şu değerlendirmeyi yaptı: "FDF gerçekleştirilemeyen mali kalite nedeniyle düşürülemedi. Girdiler üzerinden dolaylı vergiler artırılarak bütçe dengesi sağlandı, sağlanıyor. Bu, üretimi zorlaştırıyor. Dikkat edin, harcamalar tırpanlanması gerektiğinde ilk kaynak kamu yatırımları oluyor. Oysa Türkiye'nin ihtiyacı olan, altyapı yatırımları." Öztrak kendi deyişiyle 'halk dalkavukluğu' gibi gösterilen mazottan ÖTV alınmaması konusunu ve kaynağını şöyle detaylandırdı: "Türkiye'de mazottan elde edilen ÖTV 13 milyar YTL. Bunun yüzde 30'u yani 3.9 milyar YTL'si tarımda kullanılıyor. Bunun 450-500 milyon YTL'si bütçede halihazırda çiftçiye destek olarak veriliyor. Geriye kalıyor 3.5 milyar YTL. Türkiye'nin GSMH'si 630 milyar YTL. Bu durumda 3.5 milyar YTL ihtiyacın GSMH'ye oranı yüzde 0.6. Biz hükümet olunca acil olarak alacağımız bir diğer tedbir de çalışanın vergi yükünün 5 puan düşürülmesi. Hesaplarıma göre bunun da maliyeti 2.5 milyar YTL. Buna da GSMH'nin yüzde 0.4'ü deyin. Ayrıca sosyal hassasiyetleri yüksek bir parti olduğumuz için acilen çözülecek bir diğer konu da geceleri aç yatanları yatağa karnı tok sokmak. Her aileye 300 YTL vermeyi düşünüyoruz. Devletin kayıtları, muhtarlıklar ve sivil toplum örgütleri sayesinde yapılacak bu işlemden 700 bin-1 milyon kişi yararlanacak. Bunun maliyeti de 800 milyon YTL düzeyinde. Bu rakamın yarısı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu ile belediyeler tarafından 'ulufe' olarak zaten dağıtılıyor. Biz bu kaynağı da gerçekten ihtiyacı olana ve vatandaşlık hizmeti olarak görülerek düzenli yapmayı hedefliyoruz. Buradaki yük de 400 milyon YTL.

1 PUAN İNDİRİM YETER
Alt alta toplanırsa rakam 6.4 milyar YTL'ye geliyor. Yani milli gelirin yüzde 1'i. Biz hükümete geldiğimizde bütçede faiz dışı fazlanın (FDF) milli gelire oranını yüzde 6.5'ten yüzde 5.5'e çekileceğini söyledik. Bu da bütçenin sosyal anlayışa uygun olarak şekillendirilmesine imkan verecek bir kaynak olacak." Öztrak, FDF'nin düşürülmesi konusunu dünyanın bile kabul ettiğini, üstelik bunu borç yükünün aşağı çekilmesinde önemli bir araç olarak gördükleri için kullanacaklarını belirtti. Öztrak, 2008'de yüzde 5.5'e çekildikten sonra güven sağlandıkça ve buna bağlı olarak reel faizler düştükçe FDF'nin yüzde 4-4.5'lere düşürüleceğini dile getirdi. Öztrak, borçların GSMH'ye oranının yüzde 60'lara inmesinin yeterli olmadığının altını çizerek "Türkiye gibi bir ülke küresel risk iştahı azaldığı zaman sıkıntıya düşebilir. Dış borcun milli gelire oranı en az yüzde 40'a çekilmeli" değerlendirmesinde bulundu.