Babamın Bağkur'dan sağlık güvencesi var. Ağrıları nedeniyle Tıp Fakültesine, Sosyal Güvenlik Kurumu'ndan (SGK) ücretli muayeneye götürdük. Doktoru, 'ameliyat gerekiyor, ama Bağkur'un üniversiteyle anlaşması olmadığından burada yapamayız' dedi. Yeni SGK'dan sonra da, hastane ücret talep eder mi? Üniversite hastanelerinin çoğu bugün itibariyle SGK ile anlaşma yapmış durumdadır. Bağkur'lu hastalar herhangi bir sevk almaksızın üniversite hastanesine başvurabiliyorlar. Bu hastaların; ister ayakta, isterse yatarak olsun, her türlü teşhis ve tedavi giderlerini SGK karşılıyor. Bağkur'lu hastalar hiçbir ödeme yapmıyor. Kurumlar; SGK kapsamındaki hastaya, hastane dışından ilaç ve cihaz satın aldırtamıyor ve hastadan ek ücret talep edemiyorlar.
YANLIŞ KİŞİ DEFNEDİLMİŞ
Gazetelerden okuduğumuza göre; Aydın Atatürk Devlet Hastanesi'nde tedavi görmekte iken öldüğü söylenerek ailesine teslim edilen ve toprağa verilen hastanın, yoğun bakımda yatmakta olduğu ve defnedilen kişinin başka bir hasta olduğu anlaşıldı. Bir sağlık kurumunda böyle bir yanlışlık nasıl olur? Hastane ortamı bu tür hataların yapılmasına çok uygundur. Bilhassa yenidoğan servisleri, yoğun bakım üniteleri ve morg gibi ünitelerde isimler karıştırılabilir. Bundan başka hastalardan alınan doku veya sıvı örnekleri ve hastaların tahlil sonuçları ile ilaçları da karıştırılabilir. Tıbbi raporların düzenlenmesinde ve faturalandırma işlemlerinde de yanlışlıklar olabilir. Ancak bu tür hataların sonuçları çok ağır olabilir. Hastalara hatalı teşhisler konulabilir, yanlış tedaviler uygulanabilir. İlgili hasta yerine, bir başkası ameliyat edilebilir; hasta böbrek yerine, sağlam böbrek çıkarılabilir. Ailelerin bebekleri değiştirilebilir. Söz konusu durumdaki gibi yanlış kişiler defnedilebilir. Hatalar dışında, kötü niyetli kişilerce kasıtlı müdahaleler de söz konusu olabilir. Hastalara yapılacak her türlü tıbbi müdahale; hukuken hekim/ sağlık kurumu ile hasta/hasta yakınları arasında güvene dayalı vekalet sözleşmesi esaslarına göre mümkün olur. Bu bağlamda hekim ve sağlık kurumunun hastaya özen borcu söz konusudur. Bu bakımdan; ölümlere, sakatlanmalara, fiziksel veya ruhsal travmalara ve hukuki problemlere neden olabilen bu tür karışıklıklara izin vermeyecek önlemleri sorumlu kişi ve kurumların almaları gerekir. Hizmet üretim ve sunum süreçlerinin, hataya izin vermeyecek şekilde oluşturulması, yönetilmesi ve kontrolü gerekir. Hastayla ilgili her türlü işlem, birden çok aşamada kimlik ve kayıtlar kontrol edilerek yapılmalıdır. Hastane personelinin bu konuda eğitilmeleri, sık sık uyarılmaları, devamlı kontrol edilmeleri ve kusur ya da ihmali tespit edilenlerin müsamaha görmemeleri gerekmektedir.
Yayın tarihi: 2 Temmuz 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/02/gny/tozlu.html
Tüm hakları saklıdır.