Barışa 'Rock' sınırları kaldırdılar

Geçen yıl Lübnan'da devlet içinde devlet gibi işleyen Hizbullah'ın İsrail askerlerini kaçırmasıyla başlayan krizde, İsrail'in 33 gün süren askeri operasyonunda binden fazla sivil öldü. Bomba seslerini çaldıkları enstrümanlarla bastırmaya çalışan iki ülkenin önde gelen rock gruplarının sınır tanımayan dostlukları da bugünlerde başladı. İsrail'in tanınmış heavy metal gruplarından Seek Irony'nin vokalisti Kfir Gov ve Lübnanlı rock grubu Bloodink'in solisti Rabih Zogheib sokağa çıkmanın tehlikeli olduğu günlerde internette chat yaparken tanıştı. Sözlerini birlikte yazdıkları Everything We Are isimli parça dostluklarının ilk meyvesi oldu. Doldurulan demo kayıtları yine internet üzerinde paylaşıldı. İki grubun demolarının, bir Amerikan plak şirketinin stüdyolarında mixlenmesiyle ortaya single bir albüm çıktı. Albümün tüm gelirleri İsrail ve Lübnan sınır bölgelerinde görev yapan yardım kuruluşlarına bağışlanacak. Hikâyenin gerisini Kfir ve Rabih'den dinledik.

- Amerikan plak şirketi ile temas nasıl kuruldu?
- Kfir: Seek Irony olarak 2005 yılında Tool, System of a Down, Red Hot Chili Peppers gibi gruplarla çalışan ünlü prodüktör Sylvia Massy ile albüm anlaşması yaptık. Los Angeles'a geçen yıl tekrar gidişimizde Lübnanlı dostlarımızla hazırladığımız demoyu gösterdik. Çok beğendiler ve plak şirketiyle el sıkıştık.

DÜNYAYA BARIŞ ÇAĞRISI
- Bu şarkıyla hedeflenen ne?
- Kfir: Biz Yahudi, Müslüman, Hıristiyan, İsrailli, Lübnanlı, Filistinli bu coğrafyada ve dünyada yaşayan herkese barış için seslerini duyurma çağrısı yaptık.
- Rab: Ümit ediyorum daha çok İsrailli ve Lübnanlılar seslerini yükselterek "Bu saçma sapan kanlı çatışmalara son verin. Barış istiyoruz," diye bağırır.

- Aşırı dinci veya milliyetçi kesimden hiç tepki aldınız mı?
- Kfir: Bizi destekleyenler çoğunlukta. Ama muhafazakâr Yahudi kesimden, bizim Hizbullah'ın işbirlikçisi olduğumuzu söyleyenler oldu. Ülkemize ihanet etmekten hapse atılmamız gerektiğine dair bir mektup bile aldık. Bazı insanlar bu çalışmayı ülkemiz için yaptığımızı anlamıyor. Biz İsrailli olmaktan, Rab ve grubu da Lübnanlı olmaktan gurur duyuyor. Ve bu, dost olamayacağımız anlamına gelmez.

- Peki ya aileniz?
- Kfir: Sadece bize zarar gelmesinden korkuyorlar.
- Rab: Ailem bu kanlı tablonun yok olması için her gün dua ediyor. Bana ve grubuma tam destek veriyor. Annem bazen hepimize yemek yapar getirir.

- Ortadoğu'daki tabloya bakışınız?
- Kfir: Politik çıkarların içine girmediği her yerde insanlar hangi kökenden olursa olsun birlikte yaşayabilir. Barış için ilk adım, duyulan nefreti körükleyen söylemlere son vermek. Ben bir İsrailli olarak Filistinlilerin gurur duyacağı, kendilerini güvende hissedeceği bağımsız bir evde ve kendi topraklarında yaşam hakkı olduğuna inanıyorum. Tıpkı Yahudi halkın İsrail devletinin varlığına duyduğu ihtiyaç gibi. Hamas gibi şiddeti körükleyen organizasyonlar geleceğe bakmak yerine bizi 30 yıl geriye götürüyor.
- Rab: Okulun bahçesinde sürekli birbirleriyle didişen çocuklar gibiler. Biriyle aynı dini ya da aynı görüşü paylaşmıyorum diye gidip onun boğazını mı kesmem lazım? Bir kere bu ayrımcılığın dinde yeri yok. Ama siz gidip başka bir dinden ya da mezhepten diye başkasını öldürebiliyorsunuz. İnanın bunları düşününce başım ağrıyor. Hemen müziğe sarılıyorum. Sınırlar yok oluyor.

'TÜRKİYE ÖRNEK ÜLKE'
- Türkiye'nin Ortadoğu politikalarını nasıl buluyorsunuz?
- Kfir: İsrail ile Türkiye'nin ilişkileri mükemmel. Türkiye her anlamda bir denge unsuru. Modern çağ teknolojileri ve ruhunu dini değerleriyle bütünleştirmiş. Bölgedeki Müslüman ülkeleri için çok güzel bir örnek.

- Özel bir soru. Müslüman bir kıza âşık olsaydınız evlenir miydiniz?
- Kfir: Ben insanları nereden geldikleri veya hangi dinde oldukları konusunda ayırmam. Müslüman bir kıza âşık olursam ve ömür boyu onunla yaşamak istersem de bir saniye düşünmeden evlenirim.
- Rab: Neden âşık olduğum kişi başka bir dine mensup diye ayrılayım ki? Ben Hıristiyanım. Grubumuzun birçok Müslüman hayranı var. Müslüman kız arkadaşım da oldu. Âşık olduğum kişinin dini beni bağlamaz.