Seyahatler üzerine!

Çok sevdiğim Çölde Çay filminde şu replik geçer: "Turistle seyyah arasında önemli bir fark vardır. Turist ne zaman döneceğini bilir!" Pazartesi yurtdışına gidiyorum. Birkaç farklı şehri dolaşacağım. Daha çok deniz kıyılarını... Hangi şehirde ne kadar kalacağıma orada karar vereceğim. Ne zaman döneceğimi biliyorum, ama bilmezlikten geliyorum! Döndüğümde Bodrum'u karargah haline getireceğim. Orada ise ne zamana kadar kalacağımı bilmiyorum. Aslında hiç dönesim de olmayacak, biliyorum. Ben şimdi neyim? Turist mi? Seyyah mı? Bodrumlu mu?! Dizinin tatile girmesiyle benim uçağa binmem bir oldu! Çalışmaktan mı bıkmışım, İstanbul'dan mı, anlayamadım. Sürekli bir bavul toplama ve bavul boşaltma halindeyim. Ve bugün, tüm seyahate çıkanlar, çıkmayı planlayanlar, çıkmak isteyip de çıkamayanlar için... Değerli düşünürlerden seyahate dair özlü sözler ve benim yorumlarım: Mesela... "Seyahat ettiğiniz zaman, unutmayın ki, yabancı bir ülke, sizi değil, o ülkenin vatandaşlarını rahat ettirmek için tasarlanmıştır!"(Clifton Fadiman)

Yani Budapeşte'de kahvaltılık beyaz peynir aramayın! "Mutlu yolculuk etmek isteyen, hafif yolculuk eder!" (Antoine de Saint-Exupery) Bu ne demek? Gerçekçi olun, bütün yıl giymediğiniz o iğne topuklu ayakkabıları seyahat esnasında da giymeyeceksiniz, taşımayın, taşıtmayın! "Yolculuk, evliliğe benzer. Onu kontrol altında tuttuğunuzu zannettiğiniz an, yanılırsınız"! (John Steinbeck) Türkçe meali: Sanmayın ki uçaklar saatinde kalkıp inecek, bavullar kaybolmayacak, rezervasyonlar yapılmış olacak, hava iyi gidecek, otel odası beklediğiniz gibi çıkacak! Ve yine sanmayın ki, müthiş sürprizler, tesadüfi şölenler, beklenmedik harika tecrübeler yaşanmayacak! "Dünya bir kitaptır. Ve seyahat etmeyenler, sadece bir sayfasını okur!"(St Augustine)

Yani, sadece Çeşme'yi ve Bodrum'u görerek seyahat etmiş, gezip görmüş sayılmazsınız! Bu yıl gürültülü 'beach club'lardan ve kumruculardan kurtulup, Karadeniz'e gidin mesela. Veya Ege'nin daha iz bilinen yerlerine. "Gözlem yapmayan bir yolcu, kanatsız bir kuşa benzer!" (Moslih Eddin Saadi) Nereye giderseniz gidin, orada restoranlar ve otel odaları dışında, başka görülecek şeyler vardır, inanın! Gittiğiniz yer hakkında bir şeyler okuyun, oralılarla sohbet edin, etrafı gezin. Bilip tanıdığınız ülkeler, şehirler, kasabalar size daha güzel görünecektir. "Seyahat, önyargı ve dar bakış açıları için ölümcüldür!" (Mark Twain) Şu demek oluyor: Almanların söylendiği kadar 'kaba', Fransızların söylendiği kadar 'kibar', Yunanların ise 'bize düşman' olmadığını söyleseler inanmazsınız, ama bir haftalık Avrupa turunda gözünüzle görebilirsiniz! Ve seyahat dönüşü için... "Kimse evine dönüp kendi tanıdık, rahat yastığına kafasını koymadan, seyahatin ne kadar güzel bir şey olduğunu anlayamaz!" (Lin Yutang)Bunu açıklamaya gerek var mı?! İyi yolculuklar herkese!