Marmara Denizi'nde 'nostalji' fora

Heybeli, Kınalı, Burgaz ve Büyükada... Günümüzde İstanbullu yelkenciler için vazgeçilmez bir destinasyon olan adalar, bundan yüzlerce yıl evvel de yelken tutkunlarının favori rotasıydı. Marmara Denizi- Kalamış Koyu ve Adalar parkurunda, yelken sporunun 1800'li yıllardan itibaren yapıldığına dair kanıtlar zaten vardı. O dönemde kazanılan kupalar, yer yer müzelerde yer yer de antika müzayedelerinde karşımıza çıkıyordu. İstanbul Yelkenli Kulübü Komodoru Seyhun Birzet'in Paris'te eskiciler çarşısında gezinirken eline geçirdiği, Osmanlıca bir yelken haritası ise bundan 90 yıl evvel de, bugünkü rotanın aynısında yelken yarışlarının yapıldığını kesin bir şekilde ortaya koyuyordu. İşte 90 yıllık bu nostaljiyi yeniden canlandırmak için İstanbul Yelkenli Kulübü UBS sponsorluğunda UBS Cup Nostalji 1917'yi organize etti.

DÜMENDE DEDELER
Yaklaşık olarak 75 teknenin katılması beklenen yarışlar, Kabotaj Bayramı'na denk gelen 1 Temmuz günü yapılacak. İlk kez gerçekleştirilecek olan yarışlarda, 90 yıl öncesinin bazı kurallarına da sadık kalınacak. O yılki kurallara ve rotaya sadık kaldıklarını söyleyen Birzet, 80 yaşın üzerinde dört dümencinin de farklı teknelerde yarışacağını söylüyor. Heybeliada'dan başlayacak yarışlar, Kalamış Koyu'na doğru devam edecek ve Deniz Lisesi Komutanlığı'nın önünde sona erecek. 90 yıl önce ise aynı rotanın izlendiği yarışlara yaklaşık 15 yatın katıldığı tahmin ediliyor. Birçok kuralın orijinalinde olduğu gibi uygulanacağı yarışlarda, seyircileri de bazı sürprizler bekliyor. Dileyenler tıpkı 1917 yılında olduğu gibi, haremlik-selamlık oturabilirken, dileyenler de karma alanlarda yarışları eşleriyle birlikte izleyebilecek. Biletlerin fiyatları ise oturulan yere göre farklılık gösterecek.

İLK HEDEFİNİZ KALAMIŞ
1917 yılında Enver Paşa'nın, 'İlk hedefimiz Kalamış Digavsing şamandırası' komutu ile havaya ateş ederek başlattığı yarışları, bu yıl ise Donanma Komutanı'nın başlatması planlanıyor. Ayrıca 'nostaljik hava' bununla da sınırlı değil. Tıpkı 90 yıl önce olduğu gibi, yarış komitesinin yakalarında ve şapkalarında kırmızı-beyaz, hakem heyetinde ise kırmızı kurdele görmeye de hazırlıklı olun. Hakem heyetine ve yarış ekiplerine ise starttan önce, eski yarışın o günkü şartlara göre hazırlanmış, kadife kaplı birer Osmanlıca-Türkçe kurallar albümü hediye edilecek.

ÖRDEK AVLAMAK YOK
1917 yılında rotanın aynı ama kuralların biraz daha farklı olduğunun altını çizen Birzet, "O yıllarda adaya çıkıp ördek avlayanlar, fazladan birer puan kazanıyormuş. Tabii bizde böyle şeyler olmayacak," diyor. Bu ve bu gibi yarışların, yelken sporuna büyük katkı sağlayacağını söyleyen Birzet, "Başka hangi sporda 500 kişi aynı anda yarışabiliyor ki? Şimdi spor sayfalarında sadece futbol haberlerini görüyoruz. Futbol kulüplerinin 100 yıllık birer çınar olduğu sürekli vurgulanıyor. Oysa o 100 senelik çınarların henüz birer fidan oldukları dönemde, Türk yelken camiası koca bir ağaçtı. Futbol topundan yıllar önce, Türk halkı yelken sporunu tanıdı. İşte bugün 90 yıllık bir yarışı yeniden canlandırmanın heyecanını yaşıyoruz. Herkesten aslında bir ata sporu olan yelkenliye biraz daha ilgi göstermesini bekliyoruz," diyor.