Hüseyin Turan'dan üç anı...
İLİŞKİLİ HABERLER
Hüseyin Turan'dan üç anı...
* "Lise'de okurken, 60 kişilik sınıftayız. Bir öğretmen ilk kez geldi. Tahtaya adını yazdı, 'Artık bundan sonra İnkılap Tarihi dersinde birlikteyiz,' dedi, kitabı açtı anlatmaya başladı. Sonra soru soracak, 60 kişiden tuttu beni buldu. 'Ama sizleri de tanımak istiyorum, adını söyle,' dedi. Ben de 'Hü hü hü,' diyorum, gerisi yok. Üç-dört dakika sürdü bu! Oraya vuruyorum, buraya vuruyorum çıkmıyor ağzımdan. 'Tamam otur sen,' dedi. Bir rahatladım, tam otururken 'Hüseyin,' deyiverdim."
* "Adıyaman'da konserde biri fenalaşmış, ambulans arıyorlar ama ambulansın önüne araçlar park etmiş. Plakalarını verdiler ki anons etmem lazım, araçlar çekilecek, ambulans gelecek. Ama kâğıtta yazılanlar o kadar uzun ki 'Ben bunu söyleyene kadar hasta öbür dünyaya gider,' dedim."
* "Ortaokulda hem okulda okuyup hem de çalışıyordum. Her akşam iş dönüşü dolmuşa binerdim. Hiçbir zaman durağımda inemedim, hep en son durakta indim. Çünkü 'Müsait bir yerde inecek var,' diyemiyordum. Bizim ev iki durak önceydi, hep son durakta inip iki durak geriye yürümüşümdür."
İLİŞKİLİ HABERLER
Hüseyin Turan'dan üç anı...
Yayın tarihi: 30 Haziran 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/30/ct/haber,AF36572714C640829DD1F95AA84E3689.html
Tüm hakları saklıdır.