iPhone'u beklerken...

Tüm dünya aylardır heyecanla Apple'ın yeni oyuncağı iPhone'u bekliyordu. Açıklanan tarihe yetişecek, yetişemeyecek derken dün, Amerika'da satışa çıktı. Türkiye'ye ise 2008 yılından önce gelmesi beklenmiyor. Biliyorsunuz, iPhone'un çalışabilmesi için bir GSM operatörünün altyapı sağlaması gerekiyor. Yani herhangi bir kartı takıp çalıştıramıyorsunuz. Apple Türkiye yetkilileri ise şu anda bir servis sağlayıcıyla görüşüp görüşmediklerini bile net olarak söylemiyor. Operatörsüz iPhone'lar ise geniş ve dokunmatik ekranlı iPod olmaktan öteye geçemiyor ne yazık ki. GSM'li iPhone'ları, piyasaya çıkmadan önce test etmeyi başaran çoğu ünlü teknoloji yazarı ise, birkaç ufak hata dışında şimdilik tam not verdi. Piyasaya yeni çıkan ürünler için uzun kuyruklar oluşturmayı seven Amerikalılar, iPhone için de günler öncesinden Apple mağazaları önünde kamp kurmaya başladı. iPhone kuyrukları öyle bir hal aldı ki, telefonun kendisinden çok, bekleyenler haber olmaya başladı. New York, 5. Cadde'deki Apple mağazası önünde ilk kuyruğa giren Greg Packer, en ünlü iPhone kampçısı. Pazartesi gününden beri sırada olan Packer'ın derdi telefon edinmek değildi. O, bu 'deneyimi' yaşamayı istiyordu. Johnny Vulkan ise Soho'daki mağazanın sırasında başı çekiyordu. Vulkan, ilk iPhone'u almayı başardıktan sonra e-Bay açık artırma sitesinde satacak ve gelirini Afrika'daki AIDS hastası çocuklar için çalışan bir organizasyona bırakacak. Uzun lafın kısası, geçtiğimiz haftanın trendi iPhone'un kendisinden çok, iPhone'u 'beklemekti'. İşi gücü veya okulu nedeniyle bu trende uyum sağlayamayanlar için ise, yepyeni bir işkolu oluştu; 'iPhone bekçileri' 200 dolardan başlayan ücretler karşılığında sizin yerinize sıraya giriyor ve telefon edinmenizi garantiliyordu. New York'ta durum daha da vahimdi. Alacakları reytingi göz önünde bulundurarak fiyatını 1000 dolara kadar çıkaranlar bile vardı. Amerika'da bir hafta da işte böyle geçti!