Fotoğrafınız güzel, filmde kaygı verici sahneler var

Kurulduğu 1961 yılından bu yana dünyanın en kapsamlı istatistik ve ekonomi araştırmalarını yapan ve bugün Türkiye'nin de aralarında bulunduğu 30 üye ülkesi bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı'nın (OECD) Genel Sekreteri Jose Angel Gurria, Türkiye ekonomisinin seçim nedeniyle bir zarar görmeyeceğine inandığını söyledi. Gurria, "Dünyada siyaset ve ekonomi her geçen gün daha da birbirinden ayrılıyor. Siyaset laftır, söylemdir. Seçim öncesi vaatlere zaten genelde kimse inanmaz." dedi. Yatırımcıların bir ülkede demokratik seçimlerin olmasından korkmayacağına işaret eden Gurria, Türkiye ekonomisinin önemli başarılara imza atmakla beraber birtakım kaygı kaynaklarını da beraberinde taşıdığını vurguladı.

İTHALAT İYİ İZLENMELİ
Gurria, Türkiye ekonomisinin fotoğrafı çekildiğinde ortaya 'güzel' ve 'olumlu' bir tablo çıktığını anlatırken, "Ancak bu fotoğrafı derinleştirip bir filme dönüştürürseniz o zaman bazı kaygı verici noktalar oluştuğunu görürsünüz" diye konuştu. Bu kaygı kaynaklarını cari açık ve işsizlik olarak sıralayan Gurria, şöyle devam etti: "Türkiye'nin cari açık sorunu bir kaygı kaynağı. Bu yadsınamaz bir gerçek, çünkü cari açığın finansmanı riskli. Bu durumda Türkiye'nin daha çok mali disipline ihtiyacı var. Bu ilk bakışta gereksiz ya da anlamsız gelebilir; çünkü genel tabloya baktığınızda, ekonominin bir fotoğrafını çektiğinizde rakamlar güzel duruyor. Ama bu fotoğrafı derinleştirip bir filme çevirdiğiniz zaman burada bazı kaygıların ortaya çıktığını görmek lazım. Bence bu yüzden bir gözünüzün her zaman ithalatta olması gerek. İthalat hem cari açığı hem de işsizliği tetikleyen bir faktör."

ÖNEMLİ OLAN ATILAN ADIMLAR
Gurria, Türkiye ekonomisinin düzlüğe çıktığı bu dönemi uzatmalı bir dönem haline getirmeyi başardığını dile getirerek, Avrupa Birliği (AB) ile müzakere sürecinde yaptığı reformların da bu süreçte büyük katkısı olduğunu ifade etti. AB üyeliğinin ne zaman gerçekleşeceğinin bir önemi olmadığını anlatan Gurria, bu konuda şu değerlendirmede bulundu: "Bazıları bu üyeliğin hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini söylese de ben bu görüşe katılmıyorum. Yine de üyeliğin ne zaman olacağı önemsiz, önemli olan bu yolda atılan adımların ülkeyi daha iyi bir yere götürmesi. Sonrasında üye olmak ya da olmamak fark etmez."