Antalya-Rodos arası 'sevgi' köprüsü

Ege'de güneş batıp hava ağır ağır kararmaya başlarken denize doğru baktığınızda, karşı kıyılarda parlayan ışıkları hiç merak ettiniz mi? "Acaba kimin evinde yanıyor bu ışıklar, şimdi ne yapıyorlar?" dediğiniz oldu mu? O kıyılarda yaşayanların günlük dertlerinin, sevinçlerinin, umutlarının neler olduğunu merak ettiniz mi? Ben ettim, hem de çok... Benim gibi merak eden pek çok kişinin herhangi bir deniz aracına atlayıp, karşı kıyıya ayak bastığını tahmin ediyorum... Karşı kıyıdaki hayatların içine karışınca da gördüklerimizden geriye şöyle bir duygu kaldı: Ne kadar da bize benziyorlar! Yaşam biçimleri, arzuları, yemekleri, heyecanları, sıcaklıkları, rahatlıkları... Ama en çok yüzleri... Bize benzeyen yüzleri... İşte belki de bu yüzden Defne Türk-Yunan Derneği'nin bu yıl altıncısını düzenlediği 'Dostluk' festivalinin ana teması da yüzler olarak belirlendi: "İnsanlarımızdan, kentlerimizden ve hayatlarımızdan yüzler...'' Multi Turk Mall'ın ana sponsorluğunda, Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya Kültür Sanat Vakfı (AKSAV) ve Defne Türk-Yunan Derneği'nin ortaklaşa düzenlediği festival, 9-13 Haziran arasında gerçekleşti. Önce Antalya'da daha sonra da Rodos'ta bir araya gelen akademisyen, sanatçı, gazeteci ve yazarlar da ne kadar ortak yanları olduğunu ve festival aracılığıyla kurulan bu dostluk köprüsünü nasıl kalıcı hale getirebileceklerini konuştu. Festival, Antalya'da tarihi Üç Kapılar'da, halk oyunları gösterileriyle başladı. Aynı akşam düzenlenen Türk-Yunan ilişkileri konulu panele de Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel, Yunanistan Rodos Adası Valisi Yannis Maheridis, Defne Türk-Yunan Derneği Yunanistan Başkanı Prof. Dr. Costas Sophoulis, Alman Hür Demokratlar Partisi Genel Sekreteri Yunan kökenli Dr. Yorgo Chatzimarkakis, Avrupa Parlamentosu Milletvekili Cem Özdemir katıldı.

ANNESİ RODOS'TAN
Antalya Belediye Başkanı Menderes Türel için bu festivalin önemi çok büyüktü. Çünkü annesi Rodos'tan Antalya'ya gelin gitmişti. Türel, "Annem ve anneannem Rodos'tan... Ve hâlâ birçok akrabam Rodos'ta yaşıyor. Ege'nin iki kıyısını paylaşan iki toplum olarak o kadar çok ortak yanımız var ki bunları sık sık bir araya gelerek paylaşmalıyız. Bu festivalde 'biz' olmanın anılarını paylaşıyoruz. 'Biz' olduğumuzu hatırlamak için depremlere ihtiyaç olmamalı,'' derken içtenliği ve samimiyeti anlaşılıyordu. Bu samimiyet, konuklarla birlikte Rodos'a geldiği günlerde eski şehir içindeki esnafla yaptığı sohbetten de belliydi.

DEDESİ TRABZON'DAN
Aynı şekilde Rodos Adası (Aynı zamanda 12 Adalar) Valisi Yannis Maheridis de festival süresince çok heyecanlıydı. Çünkü Maheridis'in büyükbabası da Trabzonluydu. Daha ilk görüşte Karadenizli olabileceğini düşündüğünüz Maheridis, en yakın zamanda Trabzon'a gideceğini söyledi. Maheridis'in çocuk doktoru eşi Dina Maheridis de en az eşi kadar heyecanlıydı. 12 yaşına kadar Gökçeada'da büyüyen, İstanbul'daki Zapyon Kız Lisesi'nden mezun olan Dina'nın misafirperverliği Türkiye'den katılan ekibi çok etkiledi. Festivalde birbirine benzeyen 'yüzler'imiz fotoğraflar aracılığıyla da aktarıldı. Ege'nin iki yakasında çekilen fotoğraflar sergilendi. Türkiye'deki 'yüzler'den ödülleri Ara Güler, Yunanistan'dakilerden de Nikos Economopoulas belirledi. Ertesi akşam Karaalioğlu Parkı'nda düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı konsere de Türk Halk Müziği sanatçısı ve SHP eski Milletvekili Arif Sağ ile ünlü Yunan sanatçı Aliki Kayalıoğlu katıldı.