Sevgili Halit Soydan'la tanışıklığımız Garanti Bankası Genel Müdürü olduğu 1980'lerin ilk yarısına kadar gider. Daha sonra Egebank'ın başına getirildi, banka el değiştirince bıraktı ama "Hanımköy" dediği İzmir'de kaldı. Dış ticaretle uğraşmaya başladı.
3-4 yıl önce Yapı ve Kredi Bankası'na TMSF tarafından "Kayyum" olarak atandı, işi bitince yine İzmir'e döndü.
Şimdi orada, Ahmet Piriştina'nın ölümünden bu yana gitmeye cesaret edemediğimiz o güzel memleketimizde bir üniversitede ders veriyor, ayrıca SABAH Grubu'nun mayası olan Yeni Asır'da yazarlık yapıyor. Üslubu "Misafir şekeri" tadında. Yazıları ise bilgi hazinesi.
Soydan iki gün önceki yazısında ilginç bir anekdot anlattı. Aynen aktarıyoruz:
"
Bir yabancı fon yöneticisi dostum, 'Askeri harekât (Not: Kuzey Irak'a olası operasyonu kastediyor) bütçenin hangi ödeneğindedir' diye sordu. 'Benim bildiğim, merkezi yönetim bütçesinde savaş ödeneği yoktur' yanıtını verdim. Anlaşılan yanıtım bizim dostu kesmedi, 'Peki, ödenek talebi Meclis'e gelmez mi' diye üsteledi. 'Meclis tatilde' diye kestirip attım ve 'Hayrola, Türk ekonomisinden endişeniz mi var' sorusunu yapıştırdım. Yanıtı, benimkinden daha açık oldu: Ülkenizin borç reytingi, bir süre daha siyasal dalgalanmaları göğüsler. Seçimden sonra iktidara kim gelirse gelsin, Türkiye'nin olumlu borç dinamiklerinin sürmesini bekliyoruz. Ancak kafamızı meşgul eden olasılık şu: Irak nedeniyle Türkiye-AB ilişkileri daha fazla yara alırsa, döviz sonbaharda kıpırdayabilir."
Uyarıyla karışık tehdit Fon yöneticisinin yorumunda uyarı ambalajına sarılı iki tehdit gizli. Bir: "Kuzey Irak'a girerseniz kamu borç stokunu çevirmekte sıkıntıya düşebilirsiniz. Çünkü reel faizler yükselebilir." İki: "Dengeleri bozmak için dövizin kıpırda(tıl)ması yeterli."
Hatırlayacaksınız, geçen hafta kredi derecelendirme kuruluşu "Moody's"ten de benzer tehdit gelmişti: "Kuzey Irak'a girerseniz, kredi notunuz düşer!" Yani, operasyon size pahalıya patlar!
Türkiye acaba yalnız mı? Peki şöyle bir senaryoya ne dersiniz: "Gözlemciler neredeyse görüşbirliği içindeler; Türk ordusu bu kez Kuzey Irak'a girecek ve herkesi oldu-bitti ile karşı karşıya bırakacak.
Ankara'nın sadece İran ve Suriye'nin değil, ayrıca Irak'taki Türkmen ve Sünni kesimlerin de tam desteğini sağladığı anlaşılıyor. Çünkü hepsi Kuzey Irak'ta kendi devletlerini kurmak, bu devletin yaşayabilmesi için de Kerkük petrollerini ele geçirmek isteyen Kürtler'in ölçüsüz ihtiraslarına ve kibirlerine son verme zamanı geldiğini düşünüyorlar. ABD'nin Kürtler'e sınırsız desteği bölge ülkelerinin görüş ayrılıklarını bir yana bırakıp kenetlenmelerine yol açtı.
Irak'ın bu parçasında savaş patlak verirse, ABD'nin müttefiki olmalarına rağmen Suudi Arabistan ve Ürdün de tarafsız kalmayacaklar. Özellikle Iraklı Sünniler eğer Türkiye'nin yanında yer alırlarsa. Elbette cepheye asker göndermeyecekler ama hem lojistik, hem de finansal desteklerini sonuna kadar sunacaklar."
Bu senaryo bizim değil; Ortadoğu başkentlerinin nabzını tutan jeostrateji uzmanlarının. Üstelik gizli-kapaklı da sayılmaz: Fas'ın önemli gazetelerinden "La Gazette du Maroc" geçen hafta ayrıntılı olarak yayınladı.
Bu senaryo Soydan'ın fon yöneticisi dostunun Kuzey Irak'a olası operasyonun finansmanı merakını giderir mi bilmiyoruz ama aktardığımız bilgilerin satır aralarından çok önemli gelişmelerin ayak sesleri duyuluyor:
Türkiye böyle bir operasyonda yalnız kalmayacak. Tam tersine, Barzani ve Talabani'nin ayak oyunlarına, sinsi politikalarına diş bileyen birçok bölge ülkesi fırsat olarak görecekler.
Ortadoğu daha çok depremlere gebe, çok!
Yayın tarihi: 11 Haziran 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/11//haber,8B61204F4FF9450F8EE971F708887F7D.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.