Taksitli magandalar geliyor

Mustafa Altınışık (26), Ayşegül Güven (12), Besime Güneş (60), İlhan Akın (31), Ahmet Şahin (17), Begüm Kartal (22), Meryem Bayraktar (5), Reşit Baycu (22)... Bu isimler size bir şeyler çağrıştırıyor mu? Cevabınız hayır olmalı. Sadece yakınlarının bu sayfada isimlerini gördüğünde, 'ah' edeceği bu isimlerin sahipleri düğünde, kına gecesinde, sünnet töreninde serseri kurşunlarla can verdi.

BİNLERCE ÖLÜ
Her yıl yaklaşık 3 bin kişi bireysel silahlardan çıkan kurşunlarla ölüyor. Türkiye'de 2.5 milyonu ruhsatlı olmak üzere 9 milyon kişi bireysel olarak silahlanmış durumda. Emniyet Genel Müdürlüğü 2003 sonu istatistiklerine göre, Türkiye'de toplam 1 milyon 954 bin 303 ruhsatlı silah bulunuyor. 1 milyon 86 bin 651 kişi taşıma, 867 bin 652 kişi bulundurma ruhsatına sahip. Hafif silahların yüzde 37.8'i silahlı kuvvetlerin, yüzde 2.8'i polisin elindeyken, yüzde 59.2'si sivillerin elinde bulunuyor. Şimdi Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu (MKEK) geçtiğimiz ayın ortalarında aldığı bir kararla kredi kartına 10 ay taksitle silah alımı kampanyası düzenliyor. Tabanca stoklarını eritmek amacıyla düzenlenen kampanyada peşin alımlarda yüzde 20'ye varan oranlarda indirim yapılacak. Ancak bireysel silahlanma karşıtları bu kararın risklerinin görmezden gelindiğini öne sürüyor. Silahın gündelik yaşamda işlevsel bir tüketim ürünü olmadığını, aksine gerçek bir cinayet aracı olduğuna dikkat çeken Umut Vakfı Başkanı Nazire Dedeman yaptığı açıklamada önemli bir noktaya dikkat çekiyor: "Kredi kartı mağduriyetinden, aşırı borçlanmadan veya hacizlerden dolayı silahlı intiharların yaşandığı ülkemizde MKEK'nin kredi kartıyla silah satışı son derece ironik bir girişimdir." Dedeman'a göre MKEK'nin bu kararı toplumdaki suç eğilimini körükleyen ve insanın yaşam hakkını tehdit eden bir çaba.

'OYUNUZ KİME?'
Her üç evden birinde, her 10 kişiden birinde silah olduğunu söyleyen Umut Vakfı Mütevelli Heyeti üyesi Dr. Ayhan Akcan, silahlanmanın artmasıyla mala ve cana karşı suçların da arttığına dikkat çekiyor. Türkiye'nin silah kullanımıyla işlenen suçlarda dünyada dördüncü sırada olduğunu söyleyen Akcan, sorunun kentlileşememeyle ilgisi olduğunu öne sürüyor. Seçimlere girerken oy kullanacak her TC vatandaşının işsizlik, trafik gibi sorunların yanı sıra bireysel silahlanmaya ilişkin düzenlemelere de bakmasını öneren Akcan, "Oyunuzu verirken en kutsal hakkınız yaşama hakkınızın korunup korunmadığına bakın," diye konuşuyor. Herkesin bireysel olarak kendisini koruduğu bir yerde yaşamın zorlaşacağını belirten Akcan, "Herkesin belinde silah olursa o zaman polis ve jandarma ne iş yapacak?" diyor. Silah alma mevzuatının da çok basit olduğunu belirten Dr. Ayhan Akcan, 21 yaşını dolduran her Türk vatandaşının 'can ve mal güvenliği'ni gerekçe göstererek silahlanabildiğine dikkat çekiyor. Silah alım taleplerinin ispatlanması gerektiğini söyleyen Akcan şunları söylüyor: "Silahlı kişiler silahsızların demokratik haklarının önünde engel oluşturur." Herkese silah verilmemesi gerektiğini söyleyen Akcan'ın önerileri şöyle: "Silah ruhsatı için yaş sınırı 21 yerine 28 olmalı. Ciddi psikolojik ve fiziksel muayeneler yapılmalı."

BÖYLE ŞEY OLUR MU?
Cezaların caydırıcı olması gerektiğine dikkat çeken Akcan, meskun mahalde ateş edilmesi durumunda verilecek cezanın paraya çevrilmemesi ve ceza sınırının dört yıl olması gerektiğini söylüyor: "Bu tür fiiller doğrudan cinayet statüsünde değerlendirilmeli ve yargılamalar buna göre yapılmalıdır. Öte yandan alkollü birinin silah taşıması yasaklanmalıdır."