Biraz kiraz birkaç sigara...

Yolculuk yaparken insanın gözü yanında ya da önünde olanların elindeki gazeteye takılır zaman zaman...
Onlardan birinde " Oyuncular için öpüşmek ile baş okşamak aynı şey mi?" tartışmasını gördüm.
Sonra kendi elimdeki gazetenin bir diğer sayfasına geçtim.
Orada baş okşamanın değil de artık hiç baş okşayamayacakların haberleri vardı.
Bir anne..
İzmir'in kirazlarını özleyen oğlu ve arkadaşları yesinler diye 20 kiloluk bir koli yaptırmış.
Koli bugün yarın adrese varır belki ama kirazları özleyen oğlan şehit oldu, toprağa verildi.
Bir baba...
Oğlu "sigaram bitti" dediği için bir karton alıp hemen postaya vermiş.
Kuvvetle muhtemel yanında hiç sigara içmeyen oğluna bir karton sigara yollayan baba.
Ne acı, daha o kartondan tek bir sigara tüttüremeden o delikanlı da şehit oldu.
Canım ne sigara görmek istiyor ne kiraz ne de saçma bir tartışma...
Hürriyet internet sitesinde Fatih Çekirge'den bir yorum: "Güvenlik gerekçesiyle kapatılan ve uçuş yasağı konan koordinatlar Amerika'nın F16 tacizine askerin sert cevabıdır".
Kendimizi kandırmaya hakkımız var mı?
Genelkurmay aynı koordinatlar için 5 Mayıs'ta da uçuş yasağı koymuştu.Yani Amerikan uçaklarının tacizinden haftalar önce.
Sayı numarası BN-06/07 Birileri eften püften şeyleri tartışsın ya da bizi kandırsın, hiç itirazım yok.
Ama hala yolda olan kirazlar ve bir karton sigara varken bizim kendimizi kandırmaya hakkımız var mı?