kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Haziran 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

'AKP eğer uzlaşmazsa bedelini çok ağır öder'

MUHARREM SARIKAYA
MUHARREM SARIKAYA
"Yeni Meclis cumhurbaşkanı seçiminde mecburen uzlaşacak" diyen Baykal, "Umarım AKP bunu öğrenmiştir. Eğer uzlaşmazlarsa bedelini ağır öderler" dedi. Türban için taahhütte bulunmadığını belirten CHP lideri, kendi işadamlarını yaratmayacaklarını sözlerine ekledi..
CHP lideri Deniz Baykal, milletvekili listeleri açıklandıktan sonra ilk kez Sabah'a konuştu ve Seçim Beyannamesinin önemli unsurlarını sıraladı. CHP Genel Merkezi'nde Baykal ile yapacağımız söyleşiye Şenol Ateş ve Ali Ekeyılmaz arkadaşlarımla ile birlikte gittiğimizde bir hafta öncesine göre farklı bir tablo hâkimdi. Geçen seçim öncesindeki gibi ne cam çerçeve indirip isyan eden, ne de odalarda terapiye alınan vardı. Kalabalık kaybolmuş, partide sadece yöneticiler kalmıştı. Baykal ise rahat ama yoğundu. Nedeni de bu kez kendisine ulaşmak için sıraya girmiş yabancı ülke büyükelçileriydi. Söyleşimiz uzayınca, "Dost ülkelerle aramızda kriz çıkmasını istemezsiniz herhalde" esprisi yapan Baykal'ın, sorularımıza yanıtları şöyle:

KENDİ SERMAYEMİ YARATMAM
* CHP dışında hangi kesimden oy alırsınız?
Geçmişte ANAP ve DYP'ye oy verenler bu kez bize oy verecek. Çünkü politikamızı onlar da gördü. Kimse yeniden devletleştirme peşinde ekonomik anlamda dünyadan koparma düşüncesinde değil. Türkiye'de ekonomi ile siyasetin mücadelesi enflasyonu arttırdı. Siyasetçi rantı enflasyonun artışına katkı yaptı. Biz iş dünyasına taraf olarak katılan bir parti değiliz. Kendi sermayemizi yaratma peşinde olmadık, olmayacağız. Gözümüz ticarette, başkasının kazancından pay alma anlayışında değil.

* Meclis açıldığında ilk işi Cumhurbaşkanı seçmek olacak. Sizin için hangisi daha öncelikli Cumhurbaşkanlığı mı, Başkanlık mı?
Uzlaşma sağlanamadığı için erken seçime gidildi. Onun için temel anlayış uzlaşmadır. Biz birinci parti veya üçte iki çoğunlukla gelsek bile diğer partilerin kapısını uzlaşma için çalacağız. Meclis'in ilk işlerinden biri Meclis Başkanı ile Cumhurbaşkanı'nı seçmek olacak; mecburen uzlaşacak. Eğer parlamento toplumun uygun gördüğü bir isim üzerinde anlaşırsa AKP bunu ret ederse yeniden seçime gidilir.

* Cumhurbaşkanı'nı parlamento ikinci kez seçemezse, o zaman da Ekim'de yeniden seçim olacak. Anayasa değişikliği gereği iki sandık kurulacak...
Eğer biz uzlaşmaya açık olduğumuzu gösterirsek, AKP de 'bu kez ben tıkayacağım' derse, ağır sorumluluk altında kalır. İlk seçimde AKP ağır bedel öder, seçimi kaybederler. Dilerim AKP bunu anlamıştır.

* Siz seçimden 2002'deki sonucu elde edemezseniz, batılı siyasetçilerin tavrını gösterir misiniz?
Kaybeden liderler gitsin söylemi masa başı konuşmasıdır. İktidar da muhalefet de demokrasilerde ciddi sorumluluk gerektirir. Partilerin başarısını kantitatif bir noktaya indirgemek zordur. CHP çok başarılı bir muhalefet yaptı.

* Oy oranı öngörünüz yok mu?
CHP 1992'de yeniden açıldı. İlk seçimimizde yüzde 4.70 oy almıştık. "Mücadeleyi göze almayan gider" dedik; önemli siyasetçiler de bırakıp gitti. Kavgalı eve kız, kavgalı partiye oy verilmez. Geçmişte kavgalar oldu bitti. Bugün CHP'liler aynı evde ve iktidar alternatifi haline geldi. Hepsi ben olmasam da olur anlayışıyla özveri içinde. CHP'yi iktidar partisi noktasına getirdik.