Eski aşkına benziyor diye, saplantı yaptı

Sakarya Üniversitesi Esentepe Yurdu'nda odalar boş, tüm öğrencilerfinal sınavlarının bu hafta bitmesiyle yurttan tek tek ayrılıyor. Ama yüzlerinde tatil sevinci yerine derin bir hüzün ve şokun izleri var. Çünkü bavullarıyla yürüdükleri bu yolda, çok değil sadece 24 saat önce bir arkadaşlarını korkunç bir cinayete kurban verdiler. Aşkına olumsuz yanıt verdiği Bülent Özdemir tarafından, öldürülen Zehra Yetişken'i... Edebiyat Fakültesi üçüncü sınıf öğrencisi Zehra Yetişken (21) öğretmenleri tarafından çok takdir edilen bir öğrenciydi. Okuldaki milliyetçi çevreyle ilişkileri iyi olan Zehra, Türkoloji kolunun başkan yardımcısıydı. Son iki yıldır ise başı saplantılı aşığıyla dertliydi. Bülent Özdemir, eski okulunda aşk olduğu kıza benzettiği Zehra'yı bir türlü rahat bırakmıyordu. Bülent Özdemir'in ısrarlarından bunalan Zehra telefon numarasını bile değiştirmişti.

TEHDİT MESAJLARI
Ailesine durumu anlatıp onları üzmek istemeyen Zehra konuyu arkadaşlarıyla paylaşmakla yetinmişti. Zehra'nın dertleştiği akradaşlarından, Kevser Çiçek, cinayet sonrası namluyu kendisine doğrultup intihar eden Bülent Özdemir'in bu kadar ileri gidebileceğini hiç düşünmediklerini söylüyor: "Zehra'ya Bülent gibi arkadaşlık teklif eden başka kişiler de olmuştu ama Zehra böyle ilişkilere girebilecek biri değildi. Yani beş vakit namazında mutaassıp bir kızdı. Bu nedenle Bülent'in teklifini de hiçbir zaman kabul etmedi. Ama onu asla aşağılamadı da. Telefonuna tehdit mesajları da geliyordu ama durumun bu kadar ciddi olabileceğini hiç düşünmedik."

TANIKLAR ANLATIYOR...
Milliyetçi gruplara yakınlığıyla tanınan Zehra'nın yine bu çevreden erkek arkadaşları, bir süre önce Bülent'i vazgeçirmek için bu kez kaba kuvvete başvurdu. Ancak bu bile kâr etmedi. Bülent Özdemir, önceki sabah yurttaki arkadaşlarından önce para topladı ardından helalleşti. Zehra'yı bir kız arkadaşıyla birlikte yurttan okula giden yolda buldu. Arkadan tek kurşunla vurduğu Zehra yere yığıldığında genç kıza bir kurşun daha sıktı. Sonrasını, yaşanan dehşeti saniye saniye gören ve hâlâ olayın şokunu atlatamayan, arkadaşı Serkan Aydın anlatıyor: "Ben şaka zannettim ama kanlar akmaya başlayınca tüm vücudum uyuştu. Bülent o sırada bağırmaya başladı. Zehra'nın üzerine kapaklandı, müdahale etmemize fırsat kalmadan bir kurşun sesi daha duydum. Çok cenazeye gittim ama hiç kimsenin ölümüne tanık olmamıştım. Bu sahneyi hayatım boyunca unutmayacağım." Bir başka arkadaşı ise, Zehra'nın ilk kurşunu omuzundan yediğini ve o anda Kelime-i Şahadet getirdiğini söylüyor. Zehra'dan geriye eve dönüş için hazırladığı bavulu, iki ay önce arkadaşlarının verdiği albümü ve yurttaki yatağının üzerine dağılmış kitapları kaldı.