CHP lideri Baykal, partisinin olası iktidarında izleyeceği ekonomik politikaların ipuçlarını vermeye başladı. Geçen hafta Referans gazetesinde, dün de Vatan gazetesi ile CNN Türk'te yaptığı açıklamaların anahatlarını şöyle sıralayabiliriz:
1-Baykal son 4.5 yılda Türk ekonomisinde "Köklü" değişiklikler olduğunu kabul ediyor. "Ekonomik kazanımlar" ifadesi kullanarak, bu değişikliklerin çoğunun olumlu olduğunu onaylıyor.
2-Küreselleşmenin karşı durulması imkânsız bir olgu veya süreç olduğunu, ekonomik politikaların da bu doğrultuda oluşturulması gerektiğini belirtiyor. "Kurallar belli, piyasa ekonomisi gerçeğini değiştirmeye gerek yok" diyerek başta iç ve dış yatırımcılar olmak üzere ekonominin aktörlerine güvence veriyor.
3-En önemlisi, "Siyasi partilerin uygulayacakları ekonomik politikaların artık belirli bir çerçevesi olduğunu, herkesin bu çerçeve içinde kalacağı" vurgulayarak, İngiltere Başbakanı Tony Blair'in daha önce de aktardığımız, "Sağcı veya solcu ekonomi politikaları yoktur, iyi veya kötü ekonomi politikaları vardır" gerçekçiliğini paylaşıyor.
Birçok hedefe varıldı Zaten CHP'nin 2002 Seçim Bildirgesi'nde yer alan taahhütlerden çoğunun AK Parti iktidarınca hayata geçirilmesi bile, ekonomik politikalarda sağsol ayrımının kaybolduğunu, akıl için yolun bir olduğunu göstermeye yeterli. Alın size o bildirgede sayılıp da bugün gerçekleşmiş olan hedeflerden birkaç örnek:
- Enflasyonun tek haneli rakama indirilmesi.
- Merkez Bankası'nın enflasyon hedeflemesine geçmesi.
- Gayri Safi Milli Hasıla'nın yıllık artış hızının yüzde 5'in altında olmaması.
- İhracat seferberliğinin hızlandırılması.
- MERNİS projesinin tamamlanması.
- Vadeli İşlemler Borsası'nın kurulması.
- Doğrudan yabancı sermaye yatırımlarıyla ilgili bürokratik işlemlerin en aza indirilmesi.
- Türkiye'nin Avrupa, Orta Asya, Kafkaslar ve Orta Doğu ülkeleri arasında enerji köprüsü konumuna gelmesi.
- İstanbul Boğaz Tüp Geçiş Projesi'nin başlatılması.
- Gecekondu ve kaçak yapılaşmış bölgelerde çağdaş şehircilik ilkeleri çerçevesinde kentsel yenileme çalışmaları yapılması. (Kentsel dönüşüm)
- SSK'nın sağlık hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı'na devredilmesi.
- Hastanelerin kapısındaki kuyrukların ortadan kaldırılması.
- Herkese kaliteli sağlık hizmeti ve herkese sağlık sigortası sağlanması.
Kısacası altyapı reformlarının önemli bir bölümü gerçekleşti, ateşteki kestanelerin çoğu alındı. Bundan sonra ekonomi politikalarında sadece "Rötuşlar" veya "Revizyonlar" yapılabilir. Bir de sosyal politikalarda yeni yaklaşımlar geliştirilip, yeni araçlar ve kaynaklar yaratılabilir.
Yeni ve doğru tercihler Baykal'ın demeçlerinde verdiği örnekler de CHP'nin ekonomi kurmaylarının da bu yönde çalışmalar yaptıklarını gösteriyor: - Yatırım teşviklerine coğrafi değil sektörel kriter getirilmesi gibi. (Son derece doğru.)
- Sıcak para dediğimiz finans sermayesi yerine doğrudan yabancı sermaye girişlerinin özendirilmesi gibi. (O da doğru)
- Sanayinin rekabet gücünün artırılması, özellikle ve öncelikle ara malı üretiminin desteklenmesi gibi. (O da çok doğru; çünkü cari açığın azaltılmasını sağlayabilir)
- Piyasayla işbirliği içinde eğitim reformu yapılması. (Sanayinin ara eleman ihtiyacına cevap vermek için şart)
Kulakları çınlasın, BM Kalkınma Programı Başkanı Kemal Derviş, "Siyasetçi piyasa düzenine saygılı biçimde siyaset yapmalı. Şirketlere, fiyatlara, şuraya-buraya müdahale etmemeli. Yani piyasa mekanizmasının bütünlüğünü, mantığını anlayarak, buna saygı göstererek siyaset yapmalı. Ama yön verebilir tabii" diyordu.
Baykal da ekonomi politikalarının ana çizgisini değiştirmeyecekleri, sadece "Belirli alanlarda ihtiyaç duyulan düzenlemeleri, düzeltmeleri yapacakları" güvencesiyle hem Derviş'in bu tavsiyesini yerine getirmiş, hem de ekonomi çevrelerinin -
varsa- kaygılarını gidermiş oluyor. Kutlarız.
Yayın tarihi: 19 Mayıs 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/19//haber,BBCBD7A5997E45E19B42F3268E07102C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.