Fenerbahçe, Beşiktaş derbisini kazandığı gece zaten şampiyon olmuş gibiydi. Rakiplerinin devam eden puan kayıplarıyla iş uzamadan İzmir'de bitti. Zaten uzasa da sonuç değişmezdi.
İzmir'de takımın arkasında 60 bin seyirci vardı, moraller yüksekti. Bir hafta önce 2 puan farkla gidilen İnönü deplasmanının ağır stresinden sonra Trabzon maçı her yönüyle morallerin üst düzeyde olduğu bir maçtı. Tüm bunlara rağmen Fenerbahçe çok zorlandı. Bana göre bu son derece normaldi. Fenerbahçe sezon başından beri iyi oynamıyordu.
Alex-Tümer ikilisinin önünde, ileride tek forvet Deivid ise işlerin iyi gitmesi mümkün değildi . Sezon boyunca vurguladım. Deivid'in özellikleri nokta santrfor rolüne tam zıt kutup teşkil ediyor.
Fenerbahçe ilk yarıyı yenik bitirdi, etkisizdi. Ancak Beşiktaş'ın Bursa'da ilk yarıyı iki farklı yenik bitirmesi büyük moraldi. İşte bu moral ve seyircisinin müthiş desteği ile Fenerbahçe ikinci yarıda yüklendi.
Trabzon'da Gökdeniz, Yattara, Ceyhun gibi pres özelliği olmayan 3 kişinin birlikte görev alması, ayrıca mecburiyetten Hüseyin'in başarılı olamayacağı defansın ortasına geçmesi baskı kurmak için avantaj teşkil eden faktörlerdi . Ama pozisyon bulunamıyordu.
SEMİH'LE İŞLER DÜZELDİ Eğer ileride son adam Deivid'se ikinci forvet de devamlılığı ve çabukluğu olmayan Alex'se kapanan takımlara karşı pozisyon bulabilmek sadece tesadüflere veya kişisel patlamalara kalır.
Zico yalnız çok sıkıştığı anlarda son çare olarak kullandığı Semih'i sahaya sürünce işler düzeldi . Semih nokta santrfor özellikleri ile defansın yerleşimini bozdu, iki gol kaçırdı bir penaltı yaptırdı. Sonra da Semih'in girmesiyle gerçek yeri olan ikinci santrfor rolüne soyunan Deivid kendisini kaybettirip arka direkte beraberlik golünü attı.
Yayın tarihi: 15 Mayıs 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/15//haber,6782D46E48214F1488278E70BB85CE7C.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.