Yeri geldikçe vurguluyorum. Beşiktaş'ın bu sezon eldeki kadrosuyla kollektif olgunluk sağlaması mümkün değil. Günümüz futbolunda bunu sağlayamadığınızda oyunu istediğiniz gibi yönlendiremez, kopuk kopuk futbol oynarsınız.
Şimdi Beşiktaş'ın neden sağlıklı bir saha içi organizasyonu oturtamadığını açıklamak istiyorum.
Dörtlü defans bloğunun yapıları hazırlık pasları yapmaya ve oyunu geriden başlatmaya müsait değil. Mühtiş bir dinamizme sahip, iki kişilik pres yapan Serdar'ın oyunu yönlendirme özelliği yok. Genç yeteneklerden Burak ve Bobo devamlılık sağlayamıyor, ayrıca bireysel oynuyorlar. Gökhan Güleç gelişme kaydedememiş.
Çok önemli yetenek İbrahim Akın sürekli sorunlu. Böyle bir tabloda organizasyon için önemli olan, nokta santrfor mevkiinde elinden geleni yapan Nobre ve fizik güçleri yetersiz iki yetenek RicardinhoDelgado ikilisiyle çarkı istediğiniz gibi döndüremezsiniz. İşte bu sebeplerden ötürü Tigana ligin ikinci yarısında Trabzon deplasmanındaki harakirisi dışında takımı doğru oynatıyor. Oyun disiplini, tempolu, hırslı mücadele ve takım savunmasına özen göstermek Tigana'nın temel ilkeleri. Antalya maçı çok zor geçti. Ancak 55 dakika Beşiktaş kötü değildi. İyi futbol sergileyen, organize atak geliştiren rakip karşısında ilk devrede oyunu kontrol altına alamadılar ama iyi kapandılar.
BEŞİKTAŞ ZORLANIYOR Pozisyon vermediler, dört tane de tehlikeli atak yapıp bir gol buldular. İkinci yarının başında risk alan Antalya karşısında iki kontratak girişiminden sonuç gelmedi.
Bundan sonra ise kabus dönemi başladı. Burak iyice oyundan düştü. Bobo en kötü maçlarından birini sergiliyordu. Rakibin yüksek tempolu ve kollektif futbolu karşısında Ricardinho ve Delgado da tamamen tükendiler. Nobre ne yapacağını şaşırdı. Serdar, 4'lü defans bloğu ve sakat kaleci Murat'la zoru başardılar. Tigana'ya bu maçta takım geriye çok gömüldüğü için eleştiriler var. Ama aksi bir uygulama felaket getirirdi. Zaten tehlikeli bir rakip ile oynuyorsunuz. Kaleci Murat'ın koşabilme şansı yok. Defans bloğu oyunu biraz önde kabul etse, arkaya sarkan her rakip oyuncu gole giderdi. Bir örnek vereyim. İnönü'de Semih'in pozisyonu. Eğer Runje çok çabuk bir çıkışla defansın arkasına sarkan Semih'in çalımı çapraza atmasına neden olmasa pozisyon gol olurdu.
Beşiktaş son 3 lig maçında ve kupadaki ilk Fenerbahçe maçında çok zorlandı. İçinde kupa derbisi de olan İnönü'deki son 3 maçlarını gol yemeden tek farklı kazanırlarken zaman zaman mahkum olup hücum gücünde de çok kısır kaldılar. Bunun en önemli nedeni bence İbrahim Üzülmez'in yokluğudur. Üzülmez milli maçta sakatlandıktan sonra Beşiktaş'ın büyük sıkıntı çekeceğini söyledim. İbrahim Üzülmez sol kulvarı büyük bir hırsla, defansifofansif kullanan bir kenar adamı. Öyle bir devamlılığı var ki maçların son 15 dakikasındaki yorgunluk döneminde dahi etkili 45 bindirme yapıyor. Takım baskı altına girdiğinde kişisel driplinglerle topu karşı alana taşıyıp arkadaşlarını rahatlatıyor.
Bazı oyuncular bazı takımlar için çok önemlidir. İbrahim Üzülmez de Beşiktaş için öyle. Bir örnek de Fenerbahçe'den vereyim. Appiah ve Alex dahil hiçbir futbolcunun eksikliği Aurelio ve Tuncay'ın eksikliği kadar Fenerbahçe'yi etkilemez. Delgado için de birşeyler söylemek istiyorum. Bence çok büyük yetenek. Ayaklarını iyi kullanıyor, zekası üst seviyede. Hem asist yapabiliyor, hem gol atabiliyor, hem adam geçebiliyor. Ama fizik açıdan sıkıntıları var. Devamlılığı yok. Bu tarz yetenekler saha içi düzeni oturmamış, kopuk kopuk futbol oynayan takımda kısa süreler katkı sağlarlar.
Eğer bugünkü Delgado UEFA Şampiyonu olan G.Saray'ın makine gibi işleyen o günkü kadrosunda Hagi'nin yerine görev alsa her maç tribünleri ayağa kaldırır. BAŞI ÇOK AĞRIYACAK Beşiktaş'ın önünde 10 gün içinde çok zorlu 3 maç var. Kadıköy'deki kupa rövanşı tabi ki ayrı bir kulvar. Şampiyonluk yarışında Sivas deplasmanı ve İnönü'deki derbi kilit maçlar. Şampiyonluk için iki maçı da kazanmak şart.
En kötü yarışa devam ihtimali de derbi galibiyetli 4 puandır. Nobre ve Koray'ın sakatlıkları ve de İbrahim Üzülmez'in idman eksikliği bu kritik dönemeçte bence Beşiktaş'ın başını çok ağrıtacak.
Sivas maçı o kadar önemli ki, bu maçta kaybedilecek 3 puan bir anda herşeyin de sonunu getirir.
Yayın tarihi: 24 Nisan 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/24//haber,10FA94EAD3714C198DFAF0C90406F732.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.