Hele dadaş kardaş hoşmisan?..

EN az yüz kişi yanıma, yöreme, kulağıma sesledi; "Erzurum Erzurum olalı böyle kalaba görmedi" İşin nüfus yoğunluğunu bilmem ama, yarım dalya demiş garip ömrümle zavallı bedenim de böylesi bir yorgunluk görmedi.

ŞEMSİYE TARLASI
Dadaş kente başbakandan bir gün önce gelip nabız tutma, ahali yoklama, tüyo alma görevini ifa ettik. Hastane, pastane, tamirhane, marangozhane, tek tük meyhane gezdik hallerden haber aldık. Ve gördük ki; Fevkalade bir şey olmazsa, AKP Erzurum'da tulum çıkarır. Belki belki 1 sandalye MHP'ye gidebilir, çünkü malum kentin geleneğinde "ülkücü kalesi" olmak var. Her sokaktan, her yoldan guruplar halinde gençler, maaile yürüyenler, otobüsler, kamyonetler, minibüslerle geçen miting ahalisi göze çarpıyor. Derken sağanak bastırıyor ki, atılan sloganlar bile ıslanıyor adeta. İstasyon Meydanı'na gitmek mânialı maraton koşusu sanki. Polisin çektiği bariyerlerden atlıyor, vinç ayaklarından zıplıyor, kalabalıkları yarıyor, güvenlikçilere kimlik beyan ediyor, vatandaşla fotoğraf çektirme seanslarından güç kurtuluyor ve 700 metre yolu 45 dakikada bitirebilip meydana varıyoruz. Kalabalık yağmura rağmen alanı doldurmuş bile.

BERABER ISLANDILAR
Geç de olsa uçağı indi haberi geliyor Tayyip beyin. Alkışlar, bağırışlar vites büyütüyor bu haber üzerine. 1 saat kadar sonra da Başbakan yanında eşi, yeni müstafi olmuşlar da dahil bazı bakanları ve elbette ki Abdullah- Hayrünisa Gül çiftiyle giriyor meydana. Aralarına girip dolaştığımda altını çizmem gereken bir iki şey şu;

* Erzurumlular Sağlık Bakanı hariç diğer vekillerinden mutlu değiller. Ama yine de "AKP'ye vereceğiz çünkü Erdoğan'ı ve Gül'ü çok seviyoruz" diyorlar

* İçinde Deniz Baykal, Mumcu ve Ağar'ın gizli özne tutulup ima yoluyla anıldığı cümlelerde tepki çok büyük oluyor. Dağılım sırasında önümde güle oynaya yürüyen kalabalık bir guruba, yörenin ünlü türküsünün sözleriyle soruyorum; " Hele dadaş hoşmisan?" Yanıt neredeyse koro halinde geliyor; "Hoşuz abi. Çok hoşuz..."