Abuzittincim, Adamlar kendi kendilerine "Seçimler öne mi alınsın yoksa temmuz da mı yapılsın?" diye atışıp duruyorlar. CHP de "Yazın seçim olmaz" gerekçesiyle mahkemeye başvurmuş.
İyi de, seçimlerin ne zaman yapılabileceğine esas kararı veren Faik beyin görüşünü alan yok. Bi de Faik beye sorun kardeşim bakalım Faik bey ne diyecek?
Faik bey kim dersen, (Faik Ceceli) "Mürekkepci Başı" da denebilir..
Seçimde bize sürülecek mürekkepleri ayarlayan teşkilatın, Devlet Malzeme Ofisi'nin patronu. O mürekkepleri bulmadan ister Meclis ister Anayasa Mahkemesi, ne derlerse desinler, boşa demiş olurlar!
Mürekkep işlerinde en son durum şu Abuzittincim. Biliyorsun bizde, mükerrer oy kullanılmasın diye insanların parmağı, çıkmayan mürekkeple işaretleniyor. Antigua, Vanuatu gibi ülkelerde de uygulanan modern bi sistem bu. Çok özel bi mürekkep.. Daha önceleri Hindistan'dan ithal ediliyordu. Allah şükürler, ilerleyen ağır sanayimizle, son iki seçimdir, çıkmaz mürekkebi kendi ülkemizde üretmeye başladık. Ama bu mürekkep zırt diye imal edilemiyor.
İçinde, yanılmıyorsam, nötron bombasının yapımında da kullanılan bi takım maddeler olduğundan çeşitli teknik, biyolojik ve ostrolojik işlemlerden geçmesi gerekli. Ve de en önemlisi buzdolabında saklanma imkanı bulunmadığından da kısa sürede tüketilmesi lazım. Çünkü kısa zamanda tüketilmezse içerdiği kimyevi maddelerin hamamböceği üremesine sebep olacağı söyleniyor ki, Allah vermesin çekirge istilası gibi bi hamamböceği istilası ile karşılaşmamız, tam da turizm mevsiminin başladığı şu günlerde, ülke ekonomisine büyük zarar verebilir.
İşte bu açılardan, mürekkebin zamanında hazırlanıp bizlere zamanında sürülüp gene zamanında tüketilmesi lazım. Bunu ayarlamak çok zor bi iş, 180 bin şişe çıkmaz mürekkepten bahsediyoruz. Ondan, şayet seçim tarihi değiştirilecekse önce Faik bey ne diyor ona sormak lazım.
Neydi o eski seçimler. Parmağında Hint boyası! Nasıl aşağılık duygusu kaplardı benliğimi anlatamam kardeşim. "Yarabbim şunun Türk boyasını sürmeden benim canımı alma.." diye yakardığımı çok bilirim. Çok şükür, şimdi üçüncüsünü sürdürecem. Tabii ilk gün, parmağının ucunda tavuk kakası gibi duran bi şi insana tuhaf geliyorsa da kokmadığına şükrederek alışıyorsun. Ancak benim gibi yabancı turistlerin çok olduğu yerde yaşıyorsan işin zorlaşıyor çünkü adamlar kaz kafalı, gözlerini parmağına dikip, senin anlattıklarını dinlemiyorlar bile. Taharetlenmiş de elini yıkamamış sanıyorlar.
Mesela son seçim sonrası Avusturyalı Robert,
"Tamam, illa boya sürülecekse niye parmağınıza sürdürüyorsunuz?" dediydi. "Neremize sürdürelim?" demiştim.
Hafifçe öne eğilip eliyle arkasında bi yer gösterdi. Terbiyesiz adam. Hem terbiyesiz hem cahil. Tut ki bi itiraz vaki ve de tam bu sırada bi ameli kaza oldu.. Sandık kurulu başkanı renkleri nasıl ayırd etsin?
İyi ki AB hülyası bitmek üzere. Yoksa bu geri kafalılarla bi arada nasıl yaşayacaktık?
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
Bugünkü Tüm Yazıları
Tecelli'den Abuzittin'e mektuplar
Yayın tarihi: 13 Mayıs 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/05/13//haber,17B913C174B14E67891507E4ED57E612.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.