kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 1 Mayıs 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
atv
Kanal 1
ABC

Çiçek: Kararın gereği neyse saygıyla karşılıyoruz

AA
Yeni Haber
Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Anayasa Mahkemesi'nin, cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunu iptali ve yürürlüğünü durdurulması kararını değerlendirirken, ''Tabiatıyla bu kararın gereği neyse saygıyla karşılıyoruz'' dedi.

Çiçek, Anayasa Mahkemesinin, cumhurbaşkanı seçiminin ilk turunu iptali ve yürürlüğünü durdurulması kararının açıklanmasının ardından Bakanlar Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Bakan Çiçek, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Anayasası olan bir ülke, devlet olduğunu ifade ederek, Anayasa'da her kurumun görev, yetki ve sorumluluklarının belirlendiğini söyledi.

Çiçek, ''Anayasa'nın 153. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi kararları Resmi Gazete'de hemen yayınlanır. Yasama, yürütme ve yargı organlarını, gerçek ve tüzel kişileri bağlar. Dolayısıyla ortada verilmiş bir Anayasa Mahkemesi kararı vardır. Hukuka saygısı olan her insan, her hükümet gibi tabiatıyla bu kararın gereği neyse saygıyla karşılıyoruz'' dedi.

MUHALEFET SAMİMİ İSE SEÇİME GİDİLİR

Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, "Eğer seçimlerin öne alınması konusunda muhalefet partileri samimi ise sonradan bahane bulmayacaklarsa gerekçe bulmayacaklarsa biz bu seçimlerin bir an evvel yapılmasını arzu ederiz'' dedi.

Bu noktada, tek bir şartları bulunduğunu dile getiren Bakan Çiçek, ''O da şudur; daha birkaç ay evvel 25 yaş meselesi Anayasa değişikliği ile gündeme gelmiştir'' diye konuştu.

Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararın tartışılmaya devam edileceğini ifade ederek, ''Ama ortada uyulması gereken bir karar var. TBMM bunun gereğini yarından itibaren yapmaya başlayacaktır'' dedi.

Bakan Çiçek, açıklamalarına şöyle devam etti:

''Ortada iki konu var. Bunlardan bir tanesi, muhalefet partisi liderlerinin ve sözcülerinin gündeme getirdiği seçimlerin öne alınması meselesi. İkincisi ise cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili bu karar tabiatıyla bundan sonra 367 toplantı yeter sayısı esas alınarak bu sürecin işletilebileceğini, devam edeceğini ortaya koymuştur. Dolayısıyla yarın yapılacak oylamada toplantı yeter sayısı 367 ve yukarısı olursa bu şekilde oylamalar devam edecek demektir.

Seçimlerin öne alınması meselesi ise bizim de üzerinde durduğumuz bir konudur. Sayın Başbakan birkaç gün evvel ve ben partimiz adına konuşma yapan başkaca arkadaşlar ifade ettiler. Biz seçimlerin öne alınmasına varız. Bunda hiç tereddüt yok. Şu an seçimlere en hazır parti AK Parti'dir. Eğer seçimlerin öne alınması konusunda muhalefet partileri samimi ise sonradan bahane bulmayacaklarsa gerekçe bulmayacaklarsa biz bu seçimlerin bir an evvel yapılmasını arzu ederiz. Bizim bir tek bu noktada şartımız var. O da şudur; daha birkaç ay evvel 25 yaş meselesi anayasa değişikliği ile gündeme gelmiştir.

25 yaşını bitirmiş olanlar seçimlerin 4 Kasım'da yapılmış olması halinde bu dönemde aday olabileceklerdi. Bütün partilerin desteği ile bu anayasa değişikliği yapılmıştır.''

''HERKES OLUMLU BEYANLARDA BULUNMUŞTU''

Herkesin, bu konuda olumlu beyanlarda bulunduğunu ifade eden Bakan çiçek, ''Şimdi seçimlerin öne alınması halinde 25 yaşını bitirmiş olanların bu hakları önümüzdeki seçimlere kadar askıya alınmış olacaktır. Aday olamayacaklardır'' dedi.

Çiçek, şöyle devam etti:
''Seçimlerin öne alınması ile birlikte Anayasa'nın 67. maddesinin son fıkrasında bir değişiklik yapmak suretiyle, bir geçici madde ile bunların da bu seçimlerde seçilebilmesine imkan verecek bir düzenlemeyi birlikte yapabiliriz. Bunu süratle yaparız ve dolayısıyla öne alınmasını da bu şekliyle eksiksiz, noksansız yerine getirmiş oluruz. Bunun dışında hükümet olarak ve parti olarak bizim, herhangi bir talebimiz ilave şartımız yok.

Şimdi hakikaten öne alınması noktasında partiler samimi ise bunun gereğini hep beraber düşünür ve kısa sürede Türkiye'deki bu tereddütleri ortadan kaldırmış oluruz.

Neticede biz millet adına görev yapıyoruz. Milletten kaçış olmaz. Millete gitmemek olmaz, bunu hep ifade etmeye çalıştık. Bütün bu tartışmalar da millete gider, eninde sonunda millet, bunun bir kararını verir ve sandıktan çıkan sonuca herkesin razı olması gerekir. Bizim bu sürede değerlendirmemiz budur. Tabiatıyla, 5-10 dakika evvel gündeme gelen bir konu. Yeni ortaya çıkan bir durum olması sebebiyle hem partimizin hem hükümetin bu yeni süreci değerlendirmesi gerekecektir. Ayrıntılı açıklamaları bu toplantılardan sonra yapacağız. Zaten sizlerle karşılıklı mülakatlar suretiyle de bu süreci birlikte değerlendirme imkanımız olacak.''

''MÜMKÜN OLAN SÜREDE BU SEÇİMLERİN YAPILMASI FAYDALI OLABİLİR''

Adalet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek, ''Mümkün olan sürede seçimlerin yapılması faydalı olabilir. Çünkü Türkiye'yi uzun süre böyle bir belirsizlik ortamında tutmak doğru bir hadise değildir'' dedi.

Bakan Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısından sonra yaptığı açıklamanın ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Cemil Çiçek, 25 yaş konusunda anlaşılması durumunda seçimlerin en erken ne zaman yapılabileceğine ilişkin soruyu yanıtlarken, şunları söyledi:

''25 yaş meselesinde Anayasa'nın 67. maddesindeki engeli kaldıran bir düzenleme yaptığımız takdirde bundan sonraki süreç, Yüksek Seçim Kurulu ile beraber konuşularak değerlendirilebilecek süreçtir. Çünkü seçimler bugüne kadar Türkiye'nin başarıyla gerçekleştirdiği demokratik bir süreçtir. 1950'den bu tarafa, çok partili hayata geçtiğimiz günden beri seçimlerin sonuçları siyaseten tartışılmıştır ama hukuken ve sağlığı yönünden bir tartışma söz konusu olmamıştır. Onun için Yüksek Seçim Kurulu ile de konuşulur. Bugüne kadar benim bilebildiğim 57 günlük süreden itibaren daha sonraki zaman dilimi içinde seçimler yapılabilmiştir. Dolayısıyla bunlar oturulur, konuşulur, değerlendirilir. Mümkün olan sürede de bu seçimlerin yapılması faydalı olabilir. Çünkü Türkiye'yi uzun süre böyle bir belirsizlik ortamında tutmak doğru bir hadise değildir.

Bakınız belli bir süreden beri borsada, faizlerde, dövizde bir kısım hareketlilikler var. Bu belirsizlik Türk ekonomisine, Türkiye'de uzun süreden sonra elde ettiğimiz siyasi ve ekonomik istikrara zarar verir. Bunun da bedelini hep beraber öderiz. Büyük ölçüde millet ödedi geçmişteki sıkıntıları. Bunun için bu ikinci konu (seçimlerin en erken ne zaman yapılabileceği) bizden ziyade Yüksek Seçim Kurulunun karar verebileceği bir konudur.''

YENİ DURUM

Çiçek, ''Cumhurbaşkanını halkın seçmesi konusunda bir Anayasa değişikliği düşünüyor musunuz?'' sorusu üzerine, ''Şimdi daha henüz oraya gelmedik. Şimdi bir durum var, onu değerlendirmemiz gerekiyor. Yarın Meclisin açıkladığı takvim gereği bir oylama yapılacak. Dolayısıyla bu oylamanın sonucunu hep beraber görürüz. Kimsenin iradesi ne yöndedir onu ben bilemem. Geçen sefer katılmayan bu sefer katılabilir veya geçen sefer katılan bu sefer katılmayabilir. Bunun için yarın saat 15.00'i bekleriz hep beraber, ona göre karar verilir'' diye konuştu. Cemil Çiçek, ''Meclisin cumhurbaşkanı seçebilmesi için 16 Mayısa kadar süre var. Sayın Başbakan'ın görüşü acaba nedir? Yarınki oylamada eğer 367 sağlanamazsa bir sefer, bir sefer daha seçim yapılacak mı?'' sorusuna ise ''Yarını hep beraber bekleyelim. Hiç acele etmeyin. Merdiven basamaklarını birer birer çıkalım, teker teker çıkalım. Onun için yarın saat 15.00'te oylama var. Ben bir şey söylüyorum. Ortaya çıkan durum karşısında hem partimizin, hem hükümetin bir araya gelip bu yeni durumu değerlendirmesi lazım. Hükümetin yerine, partinin yerine koyarak benden görüş istemeyin. Bunu yapmam'' yanıtını verdi.

''HEPSİ KAYITLARA GEÇMİŞTİR''

Çiçek, ''Hükümet bildirisinde Genelkurmay açıklamasının yüce yargıyı etkileme girişimi olarak algılanabileceğini ifade etmiştiniz. Bugünkü karardan sonra aynı düşünceleri devam ettiriyor musunuz?'' sorusunu şöyle yanıtladı:

''Türkiye, bütün bu olağanüstü durumlar mevcut olsa dahi açık bir toplumdur. İşte sizler varsınız. Basın yoluyla Türkiye'de her şey vatandaşın bilgisine sunuluyor. Her şey vatandaşın gözü önünde cereyan ediyor. Bu karar verilinceye kadar Türkiye'de ne olup bittiyse, ne söylendiyse, ister yüksek mahkemeye yönelik, isterse onun dışında kim ne söylediyse, hangi üslupla söylediyse, neyi kastederek söylediyse bunların hepsi kayıtlara geçmiştir. Bunların hepsinin bir değerlendirmesi eninde sonunda yapılacaktır. Şimdi kamu vicdanı bunları değerlendiriyor. Bu kararı da değerlendiriyor, bu açıklamaları da değerlendiriyor.''

Cemil Çiçek, ''Sayın Abdullah Gül, partinizin hala Cumhurbaşkanı adayı mı?'' sorusu üzerine de, ''Ben bir hikaye anlatmıştım, hatırlar mısınız? Arzu ile Kamber'in hikayesini... Sabaha kadar dinlemişler, dinlemişler, sabah olmuş, gün ışımış, 'Arzu mu erkekti, Kamber mi erkekti' diye soru sorulmuş. Şimdi bunca izahattan sonra siz hala aynı soruyu soruyorsunuz'' diye konuştu.

25 YAŞ SEÇİME HAKKI

Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, ''Gençlerimiz, kim bu hakkı (25 yaş seçime hakkı) ellerinden alıyorsa, bunları da değerlendirir'' dedi.

Çiçek, Bakanlara Kurulu toplantısına ilişkin açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.

'25 yaş konusunda bir uzlaşma sağlanıp sağlanmadığı sorusuna Çiçek, ''Bu konuda gençler değerlendirilir, kimse bu kadar insanın seçilme hakkını elinden almamalıdır'' dedi.

Çiçek, şöyle konuştu:

''Bu önemli bir konudur diye düşünüyoruz. Yani 6 ay evvel bu kadar insana, (siz de siyasete aktif olarak katılabileceksiniz, seçilebileceksiniz, partilerden aday olabileceksiniz) diye bir hak vermişiz, Anayasada bir değişiklik yapmışız, Meclis'in tutanaklarına bir bakın, gençlerin seçilme hakkının verilmesi konusunda kim ne söyledi, bunlara bir bakın.

Şimdi birkaç ay evvel böyle diyeceksin, sonra ortaya çıkan sebeplerden dolayı, (yok bu seçimde aday olamazsınız, daha sonraki seçime kadar biraz bekleyin) derseniz, zaten o zaman 25 yaşı bir hak olarak ortaya koymanın bir anlamı kalmaz. Onun için her partinin o söylediği sözlerin arkasında durmuş olması gerekir, diye düşünüyorum. Aksi halde gençlerimiz kim bu hakkı elden alıyorsa, bunları da değerlendirir. ''

TAKVİM

Çiçek, ''Şu anda cumhurbaşkanlığı seçimi 1. turu yeniden yapılacak. Yeni bir takvim açıklamaya gerek yok mu? 16 Mayıs'a kadar bir cumhurbaşkanı seçemezsek Meclis fesholacak. 45 gün içinde seçime gidilecek. Sizin öngördüğünüz seçime erkene alma takvimi nedir?'' sorusuna, şu karşılığı verdi:

''Ben takvim söylemedim. Sadece siyasi partilerimizin muhtelif tarihlerde dile getirdiği seçimlerin öne alınmasıyla ilgili konuyu söyledim. Herkes diyor ki seçimler öne alınsın. Yani 4 Kasım yerine öne alınsın. Bunun aksini söyleyenler şu ana kadar en azından Meclis'te temsil edilen ya da bu konuya muhatap olan partiler bakımından farklı bir beyan duymadım. Dolayısıyla seçimlerin öne alınması, artık 'seçimlerin erkene' meselesi de gündemden çıkmıştır. Neden, 30 Haziran tarihi itibariyle zaten 5. yasama yılı dolmuş oluyor. Ondan sonra seçim olsa da olmasa da Meclis tatile gireceği için yasama faaliyeti fiilen durmuş oluyor. O nedenle 5. yasama yılı tamamlanmıştır 30 Haziran itibariyle... Olsa olsa seçimlerin öne alınmasıdır. Artık erken seçimin tabiri tam da bu durumu karşılayan bir tabir değil. Seçimler öne alınacaktır. Ne olur, ne zaman olur onu ben bilmiyorum. Ama madem ki siyasi partilerin böyle bir talepleri var.

OLUMLU BAKIYORUZ

Biz, AK Parti olarak ve hükümet olarak böyle bir teklife olumlu bakıyoruz. Biz bu teklifin önünde, arkasında, içinde varız. Ancak bir şey söylüyoruz; şart olarak değil, ortadaki durum itibariyle birkaç ay evvel 25 yaşı bitirenlere bu hakkı verdik. Bu hakkı verdiğimizden dolayı da bütün partilerimiz gençlere mesajlar verdiler. Şimdi birkaç ay evvel verdiğiniz bir hakkı bir imkanı bugün ortaya çıkan durum sebebiyle bunu elinden alırsanız bu siyasete güven açısından da doğru değil, bu kadar insanı siyaset hakkından mahrum etmek de doğru değil. Bu çok zor bir şey de değil. Yani bununla ilgili bir düzenleme yapılabilir. Seçimler de makul süre içerisinde ne ise tabiatıyla buna siyasi partiler, parlamento karar verecek. Seçim kararını, ben vermeyeceğim. Hükümet olarak da biz vermeyeceğiz. Bizim talebimiz var. Olabilir. Ama esas kararı verecek olan TBMM'dir. Bu süre açısından üzerinde durmamız gereken teknik zorunluluk ne ise o da Yüksek Seçim Kurulu'nun. Bunu söyledik, yeni bir şey söylemiyoruz aslında.''

''GENÇLER DEĞERLENDİRİR''

Bakan Çiçek, bir başka soru üzerine de, ''TBMM, yarın bu konuda kararın ışığında bir değerlendirme yapacak, bir şey ortaya koyacaktır. Onu gördükten sonra Meclis ile ilgili kısımı ayrıca değerlendiririz'' dedi. Çiçek, şunları söyledi:

''Ama ben kendi yönümüzden olan kısmımızı olan şeyi söylüyorum. Bu kısım ne? Bir taraftan cumhurbaşkanlığı seçimi. İki, partilerin gerekçesi ne olursa olsun seçimlerin öne alınmasıyla ilgili konu...

Seçimlerin öne alınmasıyla ilgili konunu da bizim hükümet olarak da parti olarak da var olduğumuzu, bu konuda her zaman böyle bir kararın içinde önünde, arkasında olacağımızı ama 25 yaş meselesiyle ilgili olarak da bu kadar gencin, nüfusun çok önemli bir bölümünü oluşturan gençlerin bu yeni süreçte birkaç ay evvel verdiğimiz hakkının da elinden alınmaması gerektiğini, herkesin TBMM'de bu Anayasa değişikliği yapılırken verdiği söze sadık kalmaları gerektiğini söylüyorum.

Eğer bunun gereği yapılmazsa onu da gençlerimiz değerlendirecektir.''