Ağar: Siyaset mahkemeye taşınmamalı
DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar, ''(Cumhurbaşkanı seçimi) Mahkeme sürecini beklemek ve mahkemeyi her türlü baskıdan azade tutmak mecburiyeti vardır'' dedi.
Ağar, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, DYP'nin 4.5 yıldan bu yana erken seçim çağrısı yaptığını anımsattı.
Türkiye'de demokrat olmanın ölçülerinin, mevcut iktidar partilerinin dediklerine paralel davranmaktan geçmediğini belirten Ağar, ''Benim ve DYP'nin demokratlığını ölçecek terazi onların elinde yoktur. Kimse böyle bir yanlışın içine girmesin'' dedi.
Ağar, 2002 seçimlerinde olduğu gibi gelecek seçimi de iki eksende bir temele oturtmak isteyen iktidar ve ana muhalefetin ''siyasette gerginliğin temsilcisi olageldiklerini'' savundu.
''Siyasetin mahkemeye taşınmaması gerektiğini'' söylediğini anımsatan Ağar, ''DYP'nin demokrasi konusunda kimseyle yarışa girmesine gerek olmayan parlak bir sicili vardır. Bugün organize bir takım hareketlerle meseleyi çarpıtmak, siyasi ahlaka fevkalade aykırıdır'' diye konuştu.
''Gerginlikten, kutuplaşmadan medet umarak siyaset yapmayı Allah bize nasip etmesin'' diye konuşan Ağar, şunları söyledi:
''3. turda kendi oylarınızla seçebilirsiniz. Bizden kimse destek isteme hakkına sahip değildir. 'Siyaset mahkemeye taşınmamalı' demişiz, taşımışlardır. Bugün de mahkeme süreci devam ederken bir parti genel başkanının dediği tarzda bir yaklaşımı kabul etmemiz mümkün değil. Mahkemede devam eden konu hakkında her türlü baskı kabul edilemez. Mahkeme, serbest, özgür iradesiyle bir karar verecektir. Keşke konu mahkemeye taşınmadan Meclis içinde bir uzlaşma ile çözülebilseydi. Mahkeme sürecini beklemek ve mahkemeyi her türlü baskıdan azade tutmak mecburiyeti vardır. Buna rağmen eğer siyaset kendi inisiyatifiyle bir çözüm geliştirme başarısını gösterirse bundan milletin de bir şikayeti olmaz, bizim de bir şikayetimiz olmaz.''
SORULAR
Bir gazetecinin, ''Çağlayan mitingi''ni nasıl değerlendirdikleri sorusu üzerine Ağar, ''Kırmadan, dökmeden ortaya konulan reaksiyonları hoşgörüyle karşılamak lazım. Bunlardan da başta siyaset olmak üzere toplumun her kesimi mesajları almayı başarmalıdır'' dedi.
Ağar, meseleyi gördüklerini, kavradıklarını, buradan mesajlar çıkarmaya çalıştıklarını, değerlendirmeler yaptıklarını belirterek, ''Milletimizin hassasiyetlerini çok yakinen takip ediyoruz. Buralarda incinme olmasın diye büyük bir gayret içerisindeyiz ve ortaya çıkan manzaraları arkadaşlarımla değerlendiriyoruz'' diye konuştu.
''CHP Genel Başkanı Deniz Baykal Anayasa'nın temel değerlerine bağlı bütün partilere sağ-sol fark etmez diyerek birliktelik çağrısında bulunuyor. Sizin böyle bir çağrıya yanıtınız ne olur?'' sorusuna Ağar, ''Bir tek parti anlayışı diye bir şey mi var? Tek parti anlayışı tarihin evrelerinde kalmış. Bugün kutuplaşma olur, böyle bir şey olabilir mi? Bizim için siyaset çok sesliliktir'' karşılığını verdi.
Ancak siyasetin, 12 Eylül 1980'den sonra mecrasından çıktığını, bunu mecraya sokma konusundaki mesajları halktan toparladıklarını ifade eden Ağar, ''Bu mitinglerden filan çok önce biz bu süreci sağlıklı bir şekilde sürdürüyoruz zaten. Dolayısıyla siyaset Türkiye'yi iki kutba ayıramaz karşılıklı olarak'' diye konuştu.
Ağar, Türkiye'nin, ''kutuplaşmayı, zıtlaşmayı değil değerleri barıştırmayı, örtüştürmeyi geçmiş iktidarlarında da başarı ile sağlamış olan yeni bir merkez sağ iktidarı aradığını gösterdiğini'' söyledi.
''Türkiye'nin geldiği bugünkü durumdan, erken seçim ihtimali de göz önünde bulundurulursa merkez sağda birleşme çabaları nasıl etkilenir?'' sorusu üzerine Ağar, ''Süreç olumlu bir biçimde gelişmektedir, görülmektedir. Milletimiz neyi istiyorsa siyasette o olacaktır. Belirleyici güç milletin kendisidir. O bakımdan milletimiz rahat olmalıdır'' dedi.
''Genelkurmay Başkanlığının açıklamasının ardından bugün gelinen noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna Ağar, ''Biz demokrasinin her türlü baskının ötesinde kendi gücüyle kendi yolunu bulacağını düşünüyoruz. Süreç bu noktada bizim arzu etmememize rağmen bir hukuki süreç içerisindedir'' diye konuştu.
Mehmet Ağar, ''Size iktidar partisinin organize ettiği bazı baskılar mı var? sorusu üzerine, şunları söyledi:
''Bize her türlü baskı, her zaman olmuştur. DYP'nin varlığı zaten baskılara direnmektendir. 60 yıldır bu siyasi hareketin var olmasının yegane sebebi her türlü baskıya direnen özgür iradeyi savunan gücünden gelmektedir. Onu yapma hevesinde olanlar bu partinin tarihi temellerini bilmiyorlar. Ben milletin dışında bir gücün taşımadığı bir insanım. Sadece beni millet taşımıştır buraya. O gücün ne anlama geldiğini bilirim. O gücün dışında başka bir güce boyun eğmemektir benim işim. Siyasette var olduğum sürece başka bir davranış şeklim olmayacaktır.''
Ağar, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'ın bugünkü basın toplantısıyla ilgili bir soru üzerine, ''Konusu mahkemede olan bir dava hakkında hiç kimsenin bir yorumda bulunmaması lazım, bir baskıda, bir telkinde bulunmaması lazım'' dedi. ''Her türlü baskı derken bu Genelkurmay açıklamasını da kapsıyor mu?'' sorusuna Ağar, ''Her türlü baskı dedim ben'' karşılığını verdi.
Yayın tarihi: 30 Nisan 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/30//haber,490A8D5200864936A18BC62F18568624.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.