84 yılda 3 hükümet özürlüyü hatırladı...
AB İlerleme Raporu'yla birlikte engellilerin 'özlük hakları'na kavuşarak daha iyi bir yaşam sürdürebilmesi çalışmalarına hız verildi. Durumu daha iyi analiz edebilmek için Cumhuriyet'in kuruluşundan bugüne kadar geçen 84 yıllık süreçte, devletin özürlülere yönelik icraatlarını araştırdık.
İlk kez Süleyman Demirel'in Başbakanlığında kurulan 31'inci Hükümet, 3 Kasım 1969 tarihli programında özürlülerle ilgili bir öneride bulunup, "Sakatları parasız tedavi imkânlarına kavuşturalım" dedi. Ancak 56'ncı Hükümet'e kadar geçen sürece özürlüler konusuna duyarsız kalındı.
Bülent Ecevit'in kurduğu 57'nci Hükümet, özürlülerin istihdamı için getirilen yasal zorunluluklara uyulacağını açıkladı. Akabinde çıkarılan kanun hükmünde kararnameler ile süratle sorunlara el attı. 571 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Başbakanlığa bağlı Özürlüler İdaresi Başkanlığı'nı kurdu.
Sağlık Kurulu Rapor Yönetmeliği çıkarılarak, "Özürlü Kimlik Kartı" dağıtılmaya başlandı. Böylece, her yıl yenilenen rapor işkencesi sona erdi. Ayrıca bu kartla özürlüler, ulaşım, telefon, tiyatro, milli parklar vs. gibi yerlerden ücretsiz ya da indirimli yararlanma olanağına kavuştu. Bilimsel nitelikte kitaplar yayımlandı. Özürlüler Şûrası toplandı. İşitme engelliler taraması yapıldı. Çevre düzenlemesi için yönetmelikler çıkarıldı.
Abdullah Gül'ün kurduğu 58'inci Hükümet ise programında özürlüler konusuna önem vereceğini belirtip kararlılığını Meclis'e iki engelli vekil sokarak gösterdi. Ancak Gül'ün iktidarı kısa sürdü. ve Recep Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığıyla 59'uncu Hükümet kuruldu. Peki 59.'uncu Hükümet neler yapmış ona bakalım:
- 1 Temmuz 2005'te ilk kez özürlüler için 5378 Sayılı Yasa çıkartıldı. Yasadaki eksik maddeler yönetmeliklerle düzeltilmeye çalışıldı.
- Özürlü maaşları sakatlık derecesine göre kademeli olarak artırıldı. Bu uygulama engelliler arasında ayrımcılığa yol açtı. Ayrıca 2022 sayılı yasaya göre özürlü maaşı alan 36 bin 200 kişi geriye doğru yüzde 50 faizle borçlandırıldı ve çoğu özürlü olanlar hakkında icra işlemleri başlatıldı.
- Ağır özürlülerin evde bakım hizmeti uygulaması başlatıldı. Bakım ücreti olarak iki asgari ücret belirlendi. Ancak uygulamadaki karışıklık sonucu, çoğu insan bu hizmetten nasıl yararlanacağını bilemediği için iş para kapma yarışına döndü. Sağlıklı işlemedi.
- 200 metrekareye kadar evi olan özürlü Emlak Vergisi'nden muaf tutuldu. Fakat bu Bakanlar Kurulu'nun inisiyatifine bırakıldı.
- Sosyal Güvenlik Sistemi'nde değişiklik yapıldı. Bu değişikliklerle tüm sigortalılar gibi engelliler de tedavi ve bakım hizmetlerinin bir kısmının bedelini ödemek zorunda bırakıldı.
- İstihdam için İş Yasası'na özel maddeler konuldu. Fakat bu maddeler tam olarak uygulanmadı ve hükümet yetkilileri tarafından da sürekli kaldırılma tehdidi ile karşı karşı bırakıldı. Zaman zaman bazı bakanlar işadamlarına karşı bu maddelerin yumuşatılması gerektiğini dillendirdi.
- Sağlık Kurulu Rapor Yönetmeliği değiştirildi. Sakatlık oranlarını tespit konusunda ciddi uyumsuzluk yaşandı. Birçok kişi sakat olduğu halde sağlam sayıldı.
- Emeklilik hakkında kolaylık sağlandı. Bu kolaylıktdan işçi ve memur statüsünde çalışanlar yararlanıyor. BağKur'a bağlı çalışanlar hâlâ bu haktan yararlanamıyor. Ayrıca emekli olmak isteyen ve çalışan özürlünün, vergi muafiyeti için aldığı raporlar, Maliye Bakanlığı'nca yeniden ayrı bir rapor ve derecelendirme yapılarak oranların budanmasıyla mağdur sayısı artıyor. Örneğin raporunda sakatlık derecesi % 40 olanı % 25'e, % 50'lik oranı % 33'e düşürülüyor.
Yayın tarihi: 30 Nisan 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/30//g.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.