Sanatçılarda yetenek kadar değer verdiğim erdemlerden biri de tevazudur. Şarkı Söylemek Lazım'daki iki ünlü, muhteşem alçakgönüllülükleriyle kalbimi çeliyor. İlki; İlhan Şeşen... Tiyatrocu partneri Zuhal Topal'a öyle güzel öğretmenlik yapıyor ki herkese örnek olacak cinsten. İyi çalıştırıyor, tüm tecrübesini onunla paylaşıyor ve hepsinden önemlisi yaptığı işten keyif aldığını hepimize hissettiriyor. Amca'nın, en büyük artısı ise sahnede adeta bir köşeye çekilip, öğrencisini biz izleyenlere sunması. Bazıları gibi "ses ve bilgi gösterisinde" bulunup, partnerini ezmiyor. Sahnede "yeğeniyle" gurur duyan müşfik bir "amca" gibi duruyor. Takdir ettiğim ikinci kişi ise Hazım Körmükçü. Sanatçı bir aileden yetişmiş olmanın da ağırlığı ve terbiyesiyle çizgisini hiç bozmuyor. Bir-iki hafta enstrüman çalma yeteneğiyle jüriyi etkilediğini fark edince, bu hafta "arkadaşlarına haksızlık olmasın diye" sahneye enstrümansız geldi. İşte ben buna tevazu ve "ince düşünce" derim. Bu yarışmadaki tüm ünlüleri medeni cesaretleri ve paylaşma arzularından dolayı çok takdir ediyorum. Ama İlhan Amca ile Hazım'ın bendeki karşılığı biraz daha farklı.
Yayın tarihi: 27 Nisan 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/27/gny/haber,7BAA308E5823433C9F3504BD346210FA.html
Tüm hakları saklıdır.