Uyuşturucu ile mücadele Sınav'dan geçti

Geçen hafta Sabah'ın eski polis muhabiri Emrullah Ergenç ile konuşuyordum. Hollanda'nın narkotik büro şefi, Emrullah'a demiş ki; "Eskiden Afganistan'dan gelen uyuşturucu, Türkiye üzerinden Avrupa ve Amerika'ya gidiyordu. Siz sadece köprüydünüz. Ama ticaret şimdi İstanbul'da mola veriyor ve uyuşturucunun bir kısmı burada tüketiliyor. Büyük bir tehlike içindesiniz..." Sonra Emrullah dedi ki, "Abi, polis raporlarında var. İstanbul'un gece hayatında haftada 2 milyon uyuşturucu hap el değiştiriyor..." Yeniden yazıyorum: Haftada 2 milyon hap! Yapımcı ve yönetmen Osman Sınav'ın "Pars: Kiraz Operasyonu" filminin galasına giderken, bu konuşmaların yanı sıra Yeşilay'ın son raporu da beynimde dönüp, duruyordu: "Türkiye'de uyuşturucuya başlama yaşı 12'ye indi!.." Ve filmde bir uyuşturucu tacirinin lâfı beynime kazındı: "Eskiden tarlada yetişen otu satıyorduk. Nasıl olsa gavura gidiyor, boş ver diyorduk. Şimdi tarlada yetişeni satıyor, laboratuarda yapılanı alıyoruz..." Pars, son yıllarda Babam ve Oğlum'dan sonra beni en çok etkileyen film oldu. Osman Sınav 5 milyon doları havaya savurmamış. Herkes tarafından izlenmesi gereken bir "ibret belgesi" oluşturmuş. Filmin üstün teknik özelliklerini, Torben Forsberg'in muhteşem görüntü yönetmenliğini, hepimizin ağzını açık bırakan finaldeki vurucu İstanbul turu sahnesini, aksiyon karelerindeki gerçekliği, Murat Daltaban'ın etkileyici oyununu uzun uzun anlatacak değilim. Filmi özellikle, "her şeyden bihaber yaşayan ebeveynlere" tavsiye ediyorum. Gidin ve çocuklarımızın bedenlerinin, ruhlarının uyuşturucu baronları tarafından nasıl kemirildiğini görün. Gidin ve Osman Sınav'ın asetat (film hammaddesi) arasına ustaca yerleştirdiği siyasi, sosyal ve ekonomik mesajları cebinize koyun. Çünkü onlar, çocuklarınızı büyütürken size çok yardımcı olacak. Osman Sınav'ı bu sütunlarda Kurtlar Vadisi ve Acı Hayat'taki şiddet içeren, mafyaya özendiren sahneler için çokça eleştirdim. Ama bu kez galadan sonra ellerini hararetle sıktım. Osman Sınav kendi "sınavını" başarıyla verdi. Şimdi sıra hepimizde... "Pars: Kiraz Operasyonu" için bir tek çekince koyuyorum: Filmde sert bir seks sahnesi var. Aslında Sınav bunu, gençlerin haplandıktan sonra nasıl şuursuz bir hale geldiklerini vurgulamak için çekmiş. Ama acaba sahnenin bu kadar "sert" olmasına gerek var mıydı? Zira ben bu filmi ebeveynlerin çocuklarıyla birlikte izlemelerini çok arzuluyordum. Bu arada ünlü yönetmen, kameraların önünde bana bir de söz verdi: "Sırf Yüksel Aytuğ için bir de aşk filmi çekeceğim" dedi... Ben aşk filminden vazgeçtim sevgili Osman Sınav. Sen bize alkolün dehşetini, trafik cinnetini, okulda terör vahşetini gösteren filmler çek lütfen...