Satacak bir tek kadın eti kaldı

Yarışmalar eskisi kadar ilgi görmüyor. Eh, millet kavga-dövüş, çemkirme izlemekten de eskisi kadar hoşlanmıyor. Reyting için geriye ne kaldı? Çıplaklık... Şimdilerde televizyon yapımcıları yeni keşfettikleri bu damar üzerinde kazı çalışması yapıyorlar. Doğa Bekleriz'in Bak Kim Dans Ediyor'daki "mutaassıp striptiz şovu" (!) beklenen reytingi getirdi. Ünlüler Sirki ise ilk programdaki reyting açığını bu hafta kadın yarışmacılara giydirdiği birbirinden seksi kıyafetlerle kapatmaya çalıştı. Ela'nın İbo Show'da ısrarlı frikik girişimleri eğer İbrahim Tatlıses tarafından zamanında engellenmese, reytingler tavana vuracaktı. CINE5 ise gelecek çarşamba günü yarışmacıların iç çamaşırlarıyla görücüye çıkacağı bir çöpçatanlık yarışmasını ekrana getirmeye hazırlanıyor. (Aslında bu yarışmanın orijinalini izledim. Rahatsız edici bir durum yok. Ama medyadaki tanıtım şekli cinsellik üzerine kurulu olunca algılanma biçimi de değişiyor tabii...) Türkiye'de televizyon modaları çok çabuk eskiyor. Çünkü bir yeniliğin ardına hemen diğerleri takılıyor. Bir töre dizisi mi tuttu? Ardından 5 tane daha yapılıyor. Ünlülerin yarışması ilgi mi çekti? Hemen sürüyle ünlü yarışması peydahlanıyor. Böyle olunca da televizyoncuların ellerindeki malzeme çabucak tükeniyor. Hani böyle bir benzetme yapmak doğru mu bilmiyorum ama ekranlardaki son durum, bir kadının son çare olarak etini satmasına benziyor. Tutucu değilim. Çağdaş bir hayat tarzına sahibim. Buradan "Başımıza taş yağacak" edebiyatı da yapacak değilim. Benim itirazım, yazarlığını yaptığım bir sektörün bu denli ucuzlamasına... Sahi, televizyon marketinin reyonlarında her şey tükendi mi ki, kadın eti vitrine konuluyor arkadaşlar?