Duvar'ın müziğine dikkat!

MÜZİKLER, dizilerin akıbetini belirleyen başlıca unsurlardan biri haline geldi. Bu gerçekten hareketle atv'nin yeni dizisi Duvar'ın "çok şanslı" olduğunu ve maça 1-0 galip başladığını düşünüyorum. Jenerikte "Müzik: Bolahenk" yazıyordu. Aynı ibareye Star'ın Kaybolan Yıllar dizisinin jeneriğinde de rastlamıştım. O dizi de müziğiyle kulağımda yer etmişti. Grubu tanımadığım için internette biraz araştırma yaptım. 4 kişiden oluşan grup üyelerinin tamamı, Üsküdar Musiki Cemiyeti bünyesinde ayrı ayrı çalışmalarına devam ederken, birleşip, müzik grubu haline gelmişler. Erdem Gelegen ud çalıyor. Gitar ve vokalde Oğuz Küçükel var. Hikmet İplikçi ritim, Ekrem Can vokal ve ritimde yer alıyor. Zaten bestelerinde de ritim, ağırlıklı bir yere sahip. atv'nin dizisi için özel olarak besteledikleri Duvar ise çok yakında müzik listelerinin zirvelerine tırmanırsa, şaşırmam. Dinleyeni sarıp sarmalayan, alıp, öykünün içine katan sihirli bir tınısı var. Ayrıca ilk bölümdeki mahkeme sahnesinin finalinde kullanılan rap tarzındaki şarkıyı da son derece başarılı buldum. Duvar'cılar, bir gençlik dizisini tutturmanın yolunun gözle birlikte kulaktan geçtiğini çok iyi kavramışlar. Diziye gelince: Hepimizin gözünün önünde yaşanan ama bir türlü göremediğimiz dramatik bir gerçeğe işaret ediyor. Görünen ve görünmeyen duvarlarla toplumun nasıl katman katman bölündüğüne... Şimdilerde "sanayi sitesi manzaralı rezidanslar" inşa ediliyor. Parası olanlar kendilerini güvenli sitelerin içine hapsetmiş. Görece özgür olan varoşlar ise "parasızlığın" hapsinde. Böyle olunca, duvarlar ister istemez şeffaf ve geçirgen oluyor. Her sınır ihlali, beraberinde ciddi bir sorun getiriyor. Diziyi izlerken eski Yunan medeniyetinin "siteler" topluluğunu düşündüm. Onlar bölünerek "medeniyet" halini almış, demokrasi bilincinin yerleşmesine ve pekişmesine önayak olmuşlardı. Biz ise site duvarlarıyla mağara devrine geri dönüyoruz.