Siyasetçi, son dönemde cenazelerde buluşur; politikasını naaşın gerisinde beklerken oluşturur oldu...
CHP'li Meclis Başkanvekili
Ali Dinçer'in, dün TBMM ve Kocatepe'deki cenaze töreninde de bu ilke değişmedi...
Öncelikle belirtmek gerekir ki,
"herkesin sevgili dostu" olması nedeniyle, her kesimden insan son görevini yapmak üzere oradaydı.
Konuşulan konu yine aynıydı...
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile merkez sağ ve solda birleşme çabaları...
İlkinden başlarsak...
AK Parti yöneticileri ve bakanlar, önceki gün MKYK toplantısından çıkan sonuca bakarak şu karara varmıştı:
"Başbakan aday olmayacak, muhalefetin de üzerinde uzlaşabileceği isim önerecek; şok yaratacak..." Üç yorum Erdoğan'ın aday olmayacağına dönük, aralarında bazı bakanların da bulunduğu AK Partililerin öngörüsünün iki gerekçesi vardı.
İlki, Dışişleri Bakanı
Abdullah Gül'ün MKYK toplantısı süresince sergilediği
"morali bozuk yüz hali..." Bunda MKYK üyelerinin Erdoğan'a
"Siz çıkarsanız parti dağılabilir" uyarısında bulunmasının etkisinin olabileceği de göz ardı edilmiyordu...
Çünkü, gerçekliği tartışılır olsa da bu sözlerin,
"Sizden sonra parti bütünlüğünü Gül sağlayamaz" anlamı taşıdığı ortadaydı.
İkinci gerekçeleri ise Erdoğan'ın,
"Vereceğimiz karar sürpriz olmalı, herkesi şaşırtan şok etki yaratmalı" yönündeki sözleri...
Buradan yola çıkarak, Erdoğan dışında kimin aday olabileceğine ilişkin herkes gönlünden geçen ismi ortaya atılıyordu; Abdullah Gül,
Abdüllatif Şener, Sait Yazıcıoğlu,
Ali Babacan, Vecdi Gönül,
Köksal Toptan, Vahit Erdem...
Bazıları da dönüp dolaşıp, son tahlilde Erdoğan'ın aday olacağını kayda geçiriyordu.
Bu iki görüş dışında, aykırılık taşısa da şu yorumu dile getiren de yok değildi:
"Bundan sonra muhalefetle bir isim üzerinde uzlaşı zor; çünkü zaman kalmadı. Erdoğan, erken genel seçimi zorlamak istiyor?..." Doğa da bu değişkenliğe ayak uydurdu; üç saat içinde önce kar, ardından yağmur ile soğuğu; kısa sürede açan güneşle de sıcağı getirdi.
Birleşin sesleri İkinci konuya gelirsek...
Türkiye Barolar Birliği eski Başkanı Prof. Dr.
Eralp Özgen'in cenazesinin de Kocatepe'den kalkıyor olması dolayısıyla cami avlusu tıklım tıklımdı.
Önce merkez solun liderleri
Deniz Baykal,
Zeki Sezer ve
Murat Karayalçın'a,
"birleşin artık" çağrıları geldi.
Ardından da merkez sağın iki lideri
Mehmet Ağar ve
Erkan Mumcu'ya...
Camiden ayrılırken Mumcu'nun önünü kesen bir bayan
"DYP ile birleşin artık" diye seslendi.
Mumcu,
"baş üstüne" yanıtını verdiğinde kadın ses tonunu yükseltti:
"Sizden birleşmenizi istiyoruz..." Erkan Mumcu, yanıtının espri olmadığını, uğraş verdiğini kadına izah etmek zorunda kaldı. Bir adım daha attığında bu kez yaşlı bir adam yolunu kesti;
"DYP ile hemen birleşmek zorundasınız..." Mumcu'nun,
"Niye sadece bana yükleniyorsunuz?" sorusuna yaşlı adamın yanıtı gecikmedi:
"Seni gördüğüm için söylüyorum; Ağar'ı görsem ona da söylerdim..." Mumcu'nun yanında yürüyen Anavatan Milletvekili
Edip Safter Gaydalı'nın sesi duyuldu:
"Bu birleşmeden ya tek başına iktidar çıkar, ya da..." Erkan Mumcu, Gaydalı'nın sözünü yarıda kesti:
"İkincisini düşünme bile; birincisine odaklanalım..."
Yayın tarihi: 20 Nisan 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/20//sarikaya.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.