AB'nin empoze ettiği bir takvim değil
İLİŞKİLİ HABERLER
AB'nin empoze ettiği bir takvim değil
Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, AB müktesebatına uyum programının AB'ye son dönemde üye olan 12 ülkeden en önemli farkının, takvimin Türkiye tarafından belirlenmesi, AB tarafından empoze edilen bir takvim olmaması olduğunu kaydetti.
Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ile Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, Hazine Müsteşarlığında düzenlenen basın toplantısıyla kamu kurumları ve sivil toplum kuruluşlarının katkılarıyla hazırlanan "Türkiye'nin AB Müktesebatına Uyum Programı"nı kamuoyuna duyurdu.
Toplantıda uyum programıyla ayrıntılı bilgi veren Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan, uyum programının, Türkiye'nin gelecek yedi yılık reform takviminin omurgasını oluşturduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Bu çalışmaların yeni üye olan 12 ülkeden en önemli farkı bu işin takvimini bizim belirliyor olmamız. AB'nin empoze ettiği bir takvim değil. Kendi önceliklerimize göre ve çıkarlarımıza göre belirlediğimiz bir takvim."Uyum programıyla ilgili çalışmaların temelinde en önemli ilkenin sahiplenme olduğunu belirten Babacan, "Türk kamuoyuyla sivil toplumla bu reformları sahiplenirsek başaracağız" dedi.
Babacan, AB müktesebatına uyum programının Türkiye'nin bundan sonraki 7 yıl içinde standartlarını çok daha yüksek noktalara çıkartması ve çok daha gelişmiş bir ülke olmasını sağlayacak son derece önemli ve tarihi adımlar olduğunu kaydetti.
TARAMA SÜRECİ
Babacan, Türkiye'nin AB katılım sürecinin 3 Ekim 2005'de müzakere çerçeve belgesinin kabul edilmesiyle başladığını hatırlatarak, tarama döneminde müsteşarların ve müsteşar yardımcılarının heyetler halinde Brüksel'e gidip geldiklerini ve bir yıl içinde 66 heyetin tarama amaçlı Brüksel ziyareti yaptığını belirtti. Babacan şunları söyledi:
"Her bir heyet en az 45 kişiden oluştu, 185 kişiye varan heyetlerimiz vardı. Tarama çalışmalarında kurumlarımız en üst seviyede temsil edildi. O fasılla ilgili tüm kurumlarımızın temsilcileri tarama heyetlerinde yer aldı. Biz bunu çok önemsedik. Türkiye'nin bu kadar kapsamlı bir reform sürecine girerken tüm kurumlarımızın hatta bağımsız kurumlarımızın mutlaka bu çalışmalar içinde fiilen yer alması, çalışmaları sahiplenmesi, AB müktesebatında ne var ne yok, bizi neler bekliyor bunu bizzat ilk ağızdan, ilk elden anlayıp ona göre hazırlıklarını yapması büyük önem taşıyordu."
AB müktesebatına uyum programının, tarama çalışmalarına fiilen katılan kurumların hazırladığı bir program olduğunun altını çizen Babacan, "uyum programının müzakerelerin AB'ye katılım sürecinin formal seyrinden biraz ayrı olarak, bir miktar araya mesafe koyarak yürütülecek çalışmaları" içerdiğini belirtti.
Uyum programının AB müktesebatının tüm alanlarını içerdiğini belirten Babacan, "Biz şunu gördük ki AB için yapacaklarımızın çoğu bizim hemen istifade edeceğimiz işler. Bizim kaybettiğimiz AB'nin kazanacağı, bizim bir takım fedakarlıklarda bulunacağımız çalışmalar değil" dedi.
Tarama çalışmalarının bitmesinin fasıllarla ilgili çalışmaların bitmesi anlamına gelmediğini söyleyen Babacan, alt komite çalışmalarıyla taramaların güncelleneceğini belirtti.
Programın en önemli boyutunun bir takviminin olması ve 2007-1013 yıllarının açıkça zikredilmesi olduğunu söyleyen Babacan, yasal düzenlemelerin de 2007-2008 yasama dönemi, 2008-2009 yasama dönemi ve sonrası diye üç 3 zaman dilimine ayrıldığını kaydetti.
DÜZENLEMELERİN İÇERİĞİ VE UYGULAMA TARİHİ
Tüm fasıllarda 200 yasal düzenleme yapılacağını belirten Babacan, bunun yanında TBMM'ye gitmeden düzenlenecek tebliğ ve yönetmelik gibi ikincil düzenlemeler bulunduğunu söyledi.
Düzenlemelerin günlük hayatın pek çok boyutunu çok yakından ilgilendiren düzenlemeler olduğunun altını çizen Başmüzakereci Babacan, "Türkiye'de yaşayan bu düzenlemelerden etkilenmeyen tek bir vatandaşımız dahi olmayacak" dedi.Düzenlemelerin uygulama tarihinin ise ayrı bir kavram olduğunu belirten Babacan, "Yasanın yapıldığı tarihte hemen uygulayacağız diye bir şey yok" ifadesini kullandı.
Uygulama tarihlerini yasal düzenlemelere koymak suretiyle bir esnekliğin bulunduğunu belirten Babacan, "Biz hükümet olarak bu uygulamaları bir an önce yapmayı arzu ederiz. Ancak zaman isteyecek konularda gelen talepleri dinleyeceğiz" diye konuştu.
Bazı düzenlemelerin Türkiye'nin AB'ye üyeliğinden sonraya sarkabileceğini belirten Babacan, tarım ve çevre gibi konularda Türkiye'nin zamana ihtiyacı olduğunu söyledi.
"3 ekimden bugüne kadar AB müktesebatı için 40 yasal düzenleme bitirdik. 400 kadar ikinci düzenlemeyi tamamladık" diyen Babacan, TBMM'den geçecek 40 tane tamamlanmış, 200 kadar da tamamlanacak çalışma bulunduğunu belirtti. Siyasi reform süreci içinde 8 paket tamamlandığını ve Anayasanın yaklaşık üçte birinin değiştirildiğini belirten Babacan, düzenlemelerin ayrıntıları ve içeriğiyle ilgili sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte çalışacaklarını da sözlerine ekledi.
(AA)
Yayın tarihi: 17 Nisan 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/17//haber,C523E2031EDC419D80E418EFFF76504A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.