Gaziantep maçıydı; müdürüm Serdar, "Beşiktaş'ın iki yeni ve genç oyuncusu için fikrini yaz" dedi. Yazdım: "Gökhan Güleç müthiş yetenek. Özellikle kısa alanlarda hem çabuk hem gole yakın zeki futbolcu. Bobo ise klasik bir santrfor adayı. Henüz çaylak bir golcü. Bekleyelim!"
Bizim Gökhan Güleç, olduğu yerde durdu. Kendini geliştirme adına yaptığı bir şey göremedim (Sahi şimdi nerede?). Bizim çaylak santrfor Bobo, yeteneğini bir kenara koydu sadece bir şey yaptı: Çalıştı! Herkesten çok çalıştı.
Bobo sakatlandığı gün manşetler şöyleydi: "Sezonu kapattı!"
Ama Bobo, menisküs ameliyatı olduktan 19 gün sonra sahalara döndü. Onu da Beşiktaş'taki gizli kahraman, sağlık kurulu başkanı Doç.Dr. Şenol Akman'a sorun. Bobo'nun geldiği nokta yetenekli ama tembel Türk futbolcularına ders olsun.
Bir ders de "Bobo'dan golcü olmaz" diye eleştiren ve ağzının payını alan biz futbol eleştirmenlerine...
NOT: Maalesef kötü haber şu: Bobo sezon sonunda Avrupa'ya gidiyor. Hem de elini kolunu sallayarak! (Genç oyunculara her zaman 5 yıllık sözleşme yapılır. Dikkat?)