'Siyasi irade isterse Kuzey Irak'a gireriz'
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt, "Sınır ötesi operasyon için bir siyasi irade kararı gerekli. Görev verilirse yaparız" dedi. Barzani konusunda ABD'ye mesaj gönderen Büyükanıt, "Şımartana bakmalı" diye konuştu..
İLİŞKİLİ HABERLER
'Siyasi irade isterse Kuzey Irak'a gireriz'
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt, beklenen basın toplantısını yaptı ve "Kuzey Irak'a operasyon yapılması gerektiğini" söyledi. Büyükanıt'ın "seçilmesini umut ettiği" Cumhurbaşkanı tanımı da "Cumhuriyetin temel değerlerine sözde değil özde sahip olan bir kişi" oldu. Büyükanıt, Genelkurmay karargâhındaki ilk basın toplantısında 5 önemli mesaj verdi. Büyükanıt'ın mesajlar özetle şöyle:
1 K.IRAK'A OPERASYON ŞART: Kürt gruplarından birinin sözde liderinin Türkiye hakkında, TSK söylediklerini hepimiz biliyoruz. Bazı yetkililer bunlara cevap verdi. O söylediklerini kabul etmemiz mümkün değil. Asker olarak olaya baktığımız zaman, şu soruyu sorabilirsiniz. Kuzey Irak'a operasyon yapılmalı mıdır? Yapılmalıdır. Olayın iki boyutu var. Birincisi sadece asker olarak baktığımız zaman operasyon yapılmalıdır. Olayın ikinci boyutu siyasi boyuttur. Bir hudut ötesi operasyon yapılması için bir siyasi kararlılığın ortaya çıkması lazım. TSK yasal zeminde görev verildiğinde bu operasyonları yapma gücüne sahiptir.
2 ŞIMARTANLARA BAKIN: Tabii bu sözlerin arkasında onları bu duruma getiren, tabirimi mazur görün, şımartan, kimler olduğunu benden iyi biliyorsunuz. 1'inci Körfez Savaşı sonunda hudutlarımıza yığılmış binlerce insana en büyük desteği verdiği halde Türkiye suçlanmıştır. Kürt sorunu var diye dünya kamuoyuna malolmuştur. İkinci aşamada, bu insanları korumak için 36'ncı paralelin kuzeyi Saddam'a yasaklanmıştır. PKK'ya korunma bölgesi oluşturulmuştur. Üçüncü aşama 2'nci Körfez Savaş'ından sonra Türkiye yine zararlı çıkmıştır. Birincisi coğrafyasına hapsolmuştur. İkincisi PKK çok büyük serbestlik kazanmıştır. PKK ile mücadele içinde olan Kürt gruplardan biri, şimdi doğal müttefiki olmuştur.
3 SÖZDE DEĞİL ÖZDE CUMHURİYETÇİ: Şimdiye kadar bu konuda hiçbir zeminde, hiç k i m - seyle konuşmadım. Bir hususu belirtmek istiyorum: Temel düşünce yapımızı, inandığımız temel değerleri, cumhuriyet ilkelerine, laiklik ilkesine bağlılığımızı bilmeyen kimse yoktur herhalde. Bir diğer önemli husus, seçilecek Cumhurbaşkanı aynı zamanda TSK'nın başkomutanıdır. Bu yönüyle TSK'yı yakından ilgilendirmektedir. Hem Cumhurbaşkanı'mızın hem de başkomutanımızın Silahlı Kuvvetler ve Türk milletinin sahip olduğu cumhuriyetin temel değerlerine, Anayasa'mızda ifadesini bulan laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti idealine, devletin üniter yapısına bağlı ama sözde değil özde, bunu davranışlarına yansıtacak şekilde bir Cumhurbaşkanı'nın oraya seçileceğine olan inancımı belirtmek istiyorum. Karar Meclis'in kararıdır. Başka da bir şey söyleme durumunda değilim. Hukuken de hakka sahip değilim."
4 GÜNLÜK BELGESİ YOK: Emekli Deniz Kuvvetleri Komutanımıza ait olduğu ileri sürülen günlük notlarını dergide okuduğumuz zaman şunu kendimize sormadan edemiyoruz. İyi de acaba doğru mu? Genelkurmay'daki bütün arşivi tarattım. Hiç böyle bir belge melge yok. Buna benzer bir yazışma, bir şey yok. 'Acaba bu askeri yargı çerçevesinde mi, TCK çerçevesinde mi ele alınmalı?' İncelenir, yasa neyi emrediyorsa o yapılır ama bu işlemleri yapacak kişiler de bazı bilgi ve belgeleri talep eder.
5 14 NİSAN MİTİNGİ DEMOKRATİK HAK: Miting için yasal izin alınmışsa, şiddete başvurmayan, sadece düşüncelerin açıklanacağı bir toplantıdan ürkmek anlaşılır bir şey değildir. Kaldı ki Türkiye'de illegal çok gösteri yapılıyor. Terör örgütünün bayrakları açılıyor, bilmem ne yapılıyor... Yasalara uygun bir gösteri yapılıyorsa buna demokratik bir girişim derim. Herkes demokratik hakkını kullanma hukukuna sahiptir. Olaya hukuki açıdan bakıyorum.
Yayın tarihi: 13 Nisan 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/04/13//haber,C09DAA4669E34066BEA1516B2A5D68AB.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.