Oköyün okuluna tesadüfen düşmüştü yolum. Kendini bile zor ısıtan bir sobanın çevresinde kümelenmiş 20 kadar çocuk, zamanın Çalıkuşu Feride'si olmaya pek yaraşır genç bir öğretmen kızın gözetiminde "ders" görüyordu. Teneffüs vakti geldiğinde bahçeye koşuşturan minikler barakadan da fena bir derme çatmalığın önünde "tuvalet" kuyruğuna girdiler. Bu utancın fotoğraflarını dönünce gazeteye bastım. Yazıişlerimiz "bu olayı büyütüp, SABAH'ın önderliğinde "Okulumda her şey var" adlı kampanya açma kararı aldı. Haberi görüp okuyanlar SABAH ve atv'nin telefonlarını kilitlediler. Palmali Şirketler Grubu'nun Azeri patronu Mübariz Mansimov oraya çok yakışıklı bir okul kurmak istiyordu. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik; "Okulumda her şey var" kampanyasını sonuna kadar destekleyeceği müjdesini veriyor, Gazi Üniversitesi Rektörü;" Biz de varız, doktor, ilaç teminine, bina yapımı imecesine ortağız" diyordu.

PALMALİ OKUL YAPIYOR
İş çok uzamadı. Palmali Şirketler Grubu'nun üst düzey yöneticileri yanlarına bizi ve mimarlarını da alarak, özel uçaklarıyla Kars'a indi. Ardahan Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu ile buluşup eylülde açılacak bir güzelim okulu garantileyen protokolü imza etti. Okuldayken her çocuğa mikrofon uzatıp hayallerini sormuştum bir de. Rahatça ulaşacakları, güzelce ısınacakları, huzurla oturacakları, çalışacakları. İçinde sabunu, kâğıdı, havlusu olan. Musluğu, sifonu, lavabosu bulunan, kapısı kapanan, ışığı yanan, kokmayan, her yanlarını pisliğe bulaştırmayan helası olan okul istiyorlardı.

İLK KEZ UÇTU
Bireysel isteklerini sorduğumda ise subay, polis, öğretmen, doktor olabilmek diyen bu miniklerden birinin, 11 yaşındaki Tuncay'ın "Fenerbahçeli Tuncay'a benzemek" hayalinin ilk aşaması da hemen gerçekleşti. Dün öğle saatlerinde Kars Havaalanı'ndan kalkan özel uçağın çok özel bir de yolcusu vardı. Bu hayatında ilk kez köyünden dışarı çıkan, ilk kez uçak gören, havalanıp uçan ve İstanbul'a, Fenerbahçe'ye, Tuncay abisine kavuşmaya gelen Altaş köylü küçük Tuncay'dı.