Çifte seçime hazırlanan Türkiye'de, fiyatlar ve kurlarda değişiklik beklentisi yerli yatırımcıyı dövize yöneltti.

Bankalar ve katılım bankalarındaki döviz hesapları 80 milyar dolara ulaşırken, iktisatçı Prof.Dr. Taner Berksoy, seçim riski ve cari açıktaki büyümenin devalüasyon beklentisini arttırdığını söyledi.

Berksoy, "Yurt dışından gelenler döviz getirip kıyamet gibi YTL alıyor. Yerli yatırımcı ise dövize yöneliyor" dedi.

Yerli yatırımcının, Mayıs-Haziran 2006'da yaşanan mini krizin ardından dövize yönelik talebi 2007 yılının ilk üç ayında da sürdü. Geçen yıl haziran ayında 60 milyar doları aşan döviz hesabı tutarı bu yıl 80 milyar dolara çıktı. Dövize yönelik talep artışında, seçim öncesi fiyatlarda ve kurlarda ayarlamaya gidileceği beklentisinin etkili olduğu bildirildi.

İktisatçı Taner Berksoy, büyümenin yavaşlayacağı anlayışının hakim olduğu bir dönemde para ikamesinin yapıldığını kaydederek, "Dövize talepteki artışta seçimin etkisi var. YTL'ye güvenin olmaması demek. YTL'nin değer kaybı, ikinci etken de enflasyonun artacağı beklentisi. Yüksek cari açık, seçim riske devalüasyon beklentisini artırıyor. Mayıs ve haziran ayında yaşanan ürkmenin de bunda etkisi var" diye konuştu.

"YABANCILAR YTL ALIYOR"

Berksoy, yerli ve yabancı yatırımcının bu konuda farklı düşündüğüne dikkat çekerek, "Carı açık riskinin sermayenin kaçışını tetikleyeceği konusunda farklı görüşler hakim. İçerideki yatırımcı ile dışarıdaki farklı düşünüyor. Dışarıdakiler kıyamet gibi döviz getirip YTL alıyor. Yerli yatırımcı da döviz alıyor" değerlendirmesini yaptı.

"BÜYÜME ENDİŞE VERİYOR"

İktisatçı Doç. Dr. Aziz Konukman ise, Türkiye'de büyümenin piyasaya emanet olduğunu kaydederek, "Hükümet'in bu konuda yedek planı yok. Hükümet'e karşı güven sorunu nedeniyle herkes bütçesine göre dolar alıyor" dedi. Konukman, mayıs ayında yaşanan krizin benzerinin yaşanma ihtimali nedeniyle dövize yönelik talebin sürdüğünü anlatarak, şunları söyledi:

"Türkiye'de büyüme Allah'a emanet. Hükümet'in sıcak paranın dönüşü konusunda bir B planı yok. Büyümenin artış hızında düşüş ya da yükseliş olması Hükümet iradesinde değil. Böyle bir durumda piyasalarda risk algılaması durumunda, kriz tetiklenebiliyor. Hükümet'in tedbir alamayacağı beklentisi nedeniyle insanlar dövize yöneliyor."

(ANKA)