|
|
Ben çalışkan, cesur ve hülyalıyım!
- Türkiye'deki belli mevkideki hemen herkese Yahudi, Sabetayist demek ne kadar normal? - Ama ortaya çıkardıklarımın bir tanesi de çıkıp 'Ben Sabetayist değilim,' demedi. 'Kenan Evren öyle,' dedim, hiçbir cevap gelmedi.
- Sizi ciddiye almıyor olabilirler mi artık? - Yaptığımız programdan alıntılar çıkartıyor gazeteler. Keşke beni ciddiye almasalar! Hiçbir yere gidemiyorum, herkes konuşmak istiyor.
- Ekşi Sözlük'te sizin için 'Kendisini o kadar ciddiye alıyor ki, bizim onu ciddiye almamıza imkân kalmıyor,' denmiş. Ne diyorsunuz buna? -
Yani bravo! Ben Türkiye'yi çok ciddiye aldığım için kendimi de ciddiye alıyorum.
- Kendinizden başkasını da ciddiye almıyorsunuz zaten! Yaşar Kemal, Orhan Pamuk, Ahmet Altan. Eleştirmediğiniz yok! Ciddiye aldığınız kimse var mı Allah aşkına? - Çok fazla insan beğendiğim için eleştirirler halbuki beni. Namık Kemal, Enver Paşa...
- Bugünden bahsedelim... - Son programda Hüsamettin Cindoruk'a 'Hocam,' dedim. Türkiye'nin büyük aydınlarının hepsinden övgüyle bahsediyorum; eleştirmek başka bir şey. Merak konusunda önümde iki adam vardır; biri Balzac, biri Leonardo da Vinci.
- Türkiye'de yok mu? İnsanlar bugünden çok fazla kimseyi beğenmezler, güzel kadınlar hariç tabii!
- Ya aydınları? Türkiye aydını tembeldir, ben çalışkanım! Kabul edilmiş düşüncelerin dışına çıkmaktan korkarlar, ben cesurum. Türkiye aydınının hülyası yoktur, ben hülyalıyım. Ben aydınları değiştirmek istiyorum.
|