Bir şiddet ve zevk düşkünü: Foucault
Düşüncelerini doğrudan doğruya pratik, hatta siyasi bir eylem olarak ortaya koyan, kitaplarının birer 'alet edevat çantası' olduğunu belirtmekten çekinmeyen Michel Foucault, bir filozofun düşündüğü gibi yaşaması gerektiğine inandı ve yaşamı bunun panoraması oldu. 20. yüzyılın Marx'ı olarak da nitelenen filozof; miyop, zeki, şiddete eğilimli ve cinsel açıdan doymak bilmez biriydi. 1984'te AIDS'ten ölene kadar Paris'in gettolarında AIDS'li siyah erkeklerle yatıp kalkmaktan hiç vazgeçmedi. En büyük zevki cinsel ilişkilerinde kırbaç kullanmaktı. Sevgilileriyle yaşadıkları 'erotik zulüm tiyatrosu' olarak nitelendi. Bir apartmanın sekizinci katına yerleşerek, başka dairelerde oturan genç erkekleri aramak için dürbün kullanmaktan hiç vazgeçmedi. Hamamlarda yaptığı zevk âlemlerini eleştirenlere ve AIDS riskini işaret edenlere şu yanıtı verdi: "Delikanlıların aşkı uğruna ölmek... Bundan daha güzel ne olabilir ki?"
|