|
|
|
|
|
Kriz nasıl çıktı?
KKTC tarihine "Kanlı Noel" olarak geçen 21 Aralık 1963'teki katliamda, eşi ve 3 çocuğu banyo küvetinde Rumlar tarafından öldürülen Emekli Tabip Tuğgeneral Nihat İlhan'ın onuruna verilen davette, Kıbrıs Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Kıvrıkoğlu ile Başbakan Soyer arasında "tokalaşma krizi" yaşandı. Kıvrıkoğlu, Soyer'in "elini sıkmayarak" Cumhuriyetçi Türk Partisi'nin pazar günü yapılan 21. Genel Kurultayı'nda İstiklal Marşı'nın okunmaması ve şehitler için saygı duruşunda bulunulmamasını protesto etti.
Soyer, davette Korgeneral Kıvrıkoğlu'nun yanına gelerek elini sıkmak istedi. Ancak Korgeneral Kıvrıkoğlu Soyer'le tokalaşmayarak CTP kurultayındaki durumu protesto ettiğini belirtti. Kıvrıkoğlu'nun Soyer'e, "CTP kurultayında İstiklal Marşı'nı neden okumadınız? Şehitler bu davaya hizmet etti, ancak siz onların anısına saygı duruşu bile yapmadınız. Bununla da yetinmeyip kurultayı şehitler gününe denk getirdiniz" dediği, Soyer'in de "Kalbimizde yatıyor, Türklüğümüzden kuşkunuz mu var?" karşılığını verdiği öğrenildi. Bunun üzerine Kıvrıkoğlu'nun da "Madem öyle, kanıtlayın o zaman" ifadesini kullandığı kaydedildi.
Daha sonra konuyla ilgili olarak bir yerel kanala konuşan Sabit Soyer, olayın, Pakistan Eğitim Bakanı Cavid Eşref Gazi'nin de bulunduğu bir ortamda meydana gelmesinin üzücü olduğunu ifade etti. Tavrın yanlış olduğunu söyleyen Soyer, olayın Türkiye'deki seçim tartışmasının KKTC'ye yansıması olduğunu belirtti. Soyer, "Türklüğümüzden hiç kimse kuşku duyamaz. Biz Atatürkçüyüz" dedi. Soyer programda şunları söyledi: "Biz gücümüzü halktan alırız, halk iradesine dayanırız. Bu çerçevede icazetle bu makamlarda oturmayız. Atatürk'ün açıklıkla belirttiği gibi, egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur, halkındır. Bu noktadaki pozisyonumuzu da Atatürk'ün bu vecizesi doğrultusunda sonuna kadar hassasiyetle koruyup geliştireceğimize inanıyoruz.".
(cihan)
|