|
|
|
Mey şaraba yöneldi
Tekel'in alkollü içecekler bölümünü özelleştirmeyle satın alan ve Texas Pasific Grup (TPC) satışı sonrasında Mey İçki, dördüncü yılında şarap kategorisini yeniden yapılandırdı. Yüksek kaliteli şarap üretimine ağırlık verecek olan Mey İçki, bünyesinde karı ve zararlılığı ayrı olacak Şarap Departmanı oluşturdu. Mey, her şey dahil sistemden ve otellerden çekileceklerini açıkladı.
Şarap markası Kayra'yı güçlendiren Mey, yeniden yapılandırma çerçevesinde şirket bünyesinde kar ve zararlılık zorunluluğu olan Şarap Bölümü Direktörlüğü oluşturdu.
Kayra'nın yeni vizyonu ve piyasa sunacağı yeni ürünler Mey İçki CEO'su Galip Yorgancıoğlu, şirketin büyük ortağı Texas Pasific Grup ortaklarından Goeffrey Fink ve Mey İçki Şarap Bölüm Direktörü Bülent Özfırat bir basın toplantısı düzenledi.
"TÜRKİYE'DE ŞARAP ÜRETİMİ YETERSİZ"
Yorgancıoğlu konuşmasında, Mey İçki'nin kuruluşundan bu yana üç yılı tamamladığını, bu süreye çok fazla şey sığdırdıklarını belirterek, şarap konusunda, ortaya çıkardıkları Kayra markasının geldiği noktayı anlattı. Tekel'in alkollü içkiler bölümünü aldıktan sonra şarapta kalite artıcı yatırımlar yaptıklarını ve yatırımları tamamladıklarını vurgulayan Yorgancıoğlu, Türkiye'nin dünyanın en büyük beşinci üzüm üreticisi olmasına rağmen, şarap üretiminin yetersiz olduğunu söyledi. Yorgancıoğlu, "Şarabın bu topraklardaki tarihi, bütün büyük şarap üreticisi ülkelerden binlerce yıl geriye gidiyor" derken, şimdilerde 525 bin hektar bağ alanında üretilen 3.5 milyon ton üzümün sadece yüzde 3'ünün şarap üretimine ayrıldığına dikkat çekti. Yarım milyon tonu yaş ve kurum üzüm olarak ihraç edildiğini, 3 milyonun ise pekmez, sirke ve sofralık üzüm olarak kullanıldığını vurgulayan Galip Yorgancıoğlu, yaklaşık 3 milyon ton üzümün, kilosu 5 kuruşla 2 lira arasında değişen fiyatlarla üreticinin elinden çıktığını ifade etti. Kaliteli şarap yapımında yaklaşık 2 kilo üzüm kullanıldığını ve iyi bir şarabın iyi bir fiyata satılabildiğine işaret eden Yorgancıoğlu, İtalya, Fransa gibi ülkelerde üretilen üzümün yüzde 80-90'ının şarap üretiminde kullanıldığını söyledi.
Türkiye'de "Üzüm her sofrada kullanılsın" mantığıyla bakılması nedeniyle şarap üretimine uygun bağcılığın da yeterince gelişmediğini anlatan Yorgancıoğlu, Diyarbakır, Elazığ ve Tekirdağ bölgesinde bağlar satın aldıklarını, bağcıları eğittiklerini, artık kaliteli şarap üretebilecekleri bağlarının bulunduğunu kaydetti.
MEY'DEN ŞARAP ÜRETİMİ İÇİN AYRI DEPARTMAN
Kayra şarapları serisiyle şarapta iddialarını da ortaya koyduklarını vurgulayan Yorgancıoğlu, TPC ortaklığıyla şaraba daha çok önem vermeye başladıklarını ifade etti. Yorgancıoğlu, TPC'nin şarap konusunda ciddi başarılara imza attığını kaydetti. Bu çerçevede yeni organizasyon yapısında şarap kategorisi başlı başına bir şirket gibi konumlandırdıklarını, bu şirketin kar ve zararlılığı olan bir departman yapısına sahip olacağını bildirdi.
ŞARAPTA HEDEFİMİZ ÖNCELİKLE İÇ PAZARDA İYİ OYUNCU OLMAK
Yorgancıoğlu, gazetecilerin soruları üzerine, şarabın uzun vadeli yatırım olduğunu, önce üzümden ve fabrikalardan başlamak gerektiğini, bu yönünü Mey olarak çözdüklerini söyledi. Şarapta öncelikli hedeflerinin Türkiye'de iyi bir yere gelmek olarak açıklayan Yorgancıoğlu, hem iç hem de dış pazarda eş zamanlı olarak iyi bir yere gelmek istediklerini vurguladı.
ŞARABA BANDROL UYGULAMASI KAYITDIŞINI AZALTACAK
Alkollü içeceklerdeki ÖTV'ye ilişkin soru üzerine Yorgancıoğlu, vergi oranının çok yüksek olduğunu yineledi ve bunun şarapta ciddi kayıtdışı üretime yol açtığını söyledi. Yorgancıoğlu, "80-90 litre şarap pazarının yüzde 50-60'ı kayıtdışı. Türkiye'de 1-2 YTL'ye şarap alabiliyorsunuz. Maliye Bakanlığı'nın şarapta bandrol çalışması var, bizden de bu tebliğ için görüş istediler. Eğer bandrol uygulaması başlarsa, umuyorum ki şarapta da kayıtdışılık azalacaktır" dedi. Yorgancıoğlu, 30 liralık şarapta 3.5 lira vergi olduğunu, 25 YTL'Lik büyük rakıda ise 16 lira vergi olduğunu ifade etti.
2007 CİRO HEDEFİ 1.250 MİLYAR DOLAR Geçtiğimiz yıl Mey'in 1.1 milyar dolar ciro elde ettiğini, şarapta ise yüzde 4-5 civarında cirolarının bulunduğunu söyleyen Yorgancıoğlu, 2007 ciro hedeflerinin ise 1.250 milyar dolar civarında ciro hedeflediklerini söyledi.
AGRİSİF PLANLARIMIZ VAR İçki sektörünün, özellikle şarap ve votkada büyüme olduğunu vurgulayan Yorgancıoğlu, şöyle konuştu:
"Satışların çoğunluğunu rakı oluşturuyor. Rakıya baktığımız zaman yüzde 70'i vergi olduğu için, birçok yerde sattığımız için şarap cirosu düşük kalıyor. Yüksek alkollü içkilere ödenen yüksek vergiden dolayı böyle görünüyor, tonaja bakıldığında böyle değil. Türkiye'de tüm alkollü içkilerin toplam cirosu 3-3.5 milyar dolar civarında, bira dahil. Birayı çıkardığımız zaman yüksek alkollü içkilerde şarap olarak baktığımız zaman 1.5 milyar dolar civarında cirodan bahsedebiliriz. Şarabın yüzde 55-60'ı kayıtdışı olacağı için biz pazarda, kapalı içki noktalarında üçüncü durumdayız, yüzde 5'lik pazar payımız var. Pazarda en yüksek pazar payına sahip olan şirketin payı yüzde 8. Agresif planlarımız var. TPC ile birlikte çıtayı biraz daha yukarı çıkardık. Rakı'da yüzde 82 pazar payımız var, votkada yüzde 76, cinde ve likörde yüzde 80'lerde pazar payımız var."
MEY HERŞEY DAHİL SİSTEMİNDEN ÇIKIYOR Mey İçki'nin bünyesinde kurulan Şarap Bölümü Departmanı Direktörlüğünü üstlenen Bülent Özfırat da, şirket olarak şarap fabrikalarının modernizasyonu ve bağlar için 10 milyon doların yatırım yaptıklarını, 2007'de de 5 milyon doların üzerinde yatırım öngördüklerini söyledi.
Geçtiğimiz yıl 5 liranın üzerinde şarapların bulunduğu pazarda yüzde 17.1 pazar payına sahip olduklarını belirten Özfırat, Mey olarak her şey dahil sistemden ve otellerden çıkacaklarını açıkladı. Özfırat, sistemden çıkmalarının Mey için litre kaybı olduğunu ancak mali bir kayba yol açmayacağını vurgularken, "Sistemden ve otellerden çıktığınızda 2 milyon litrelik bir pazardan çıkıyorsunuz. Orada 2 milyon kuruş kazanamamışız. Buralarda rekabetten yorulduk. Bu segmentte para harcamak istemiyoruz. Biz bu oyunda yokuz" diye konuştu.
"YURTDIŞINDA ŞARAP ÜRETMEYE BAŞLIYORUZ" Özfırat, üç yıldır dinlenen şarapları piyasaya süreceklerini, üretim hacmi kaygısı taşımadan kalite ve uzmanlığa yatırım yapmaya, şişeleme ve saklama konusunda çok ciddi adımlar atmaya devam edeceklerini ifade etti. Yüksek kalitede (Premium) kategoride şarapları yurtiçinde ve yurtdışında üreteceklerini bildiren Özfırat, en kaliteli şarap üreten şirket olacaklarını kaydetti. Özfırat, bu çerçevede TPC ile birlikte yurtdışında üretecekleri şarabın mayıs ayında Türkiye'de piyasaya sunacaklarını kaydetti. Önümüzdeki yıla şarap alanında iddialı gireceklerine dikkat çeken Bülent Özfırat, Kayra'nın, yurtiçinde ve dışında Mey'den bağımsız ayrı bir şirket gibi görüneceğini, kendi pazarlama ve satış örgütü olacağını söyledi.
Özfırat, 2007 sonuna kadar 13 yeni ürün ve 5 yeni Kayra markasını piyasaya sunacaklarını, net ciroda ise iki yıl ardarda yüzde 50 oranında büyüme hedeflediklerini belirterek, 2008'den itibaren dünyaya açılacaklarını kaydetti.
Bülent Özfırat, yeni piyasaya sürdükleri yüksek kalitedeki Buzbağ Rezerv şarabına ilişkin de bilgi verdi ve iki yıl dinlendirilmiş olan bu şaraptan sınırlı sayıda üretim yaptıklarını ifade etti. Uygun koşullarda 15 yıl yıllandırılma özelliğine sahip olan Rezerv şarabının marketlerde satılmayacağını belirten Özfırat, Rezerv'in 200 bilinen restoranda bulunabileceğini söyledi.
"TÜRKİYE'DE KALİTELİ ŞARAP ÜRETİLİYOR"
Texas Pasific Grup ortaklarından Goeffrey Fink da, şarabın dünya gündemine güçlü bir şekilde oturduğunu, TPC'nin ise şaraba güçlü bağlarla bağlı olduğunu kaydetti. Fink, Kaliforniya Napa Vadisi'nden, Beringer Şaraplarını aldıklarını ve alım sonrasında satış hacminin yüzde 60, cironun da yüzde 90 oranında artış gösterdiğini, karlılığın ise iki kat arttığını ifade etti. Çin'in en büyük beş şarap yapımcısından biri olan Yunan Red'e yatırım yapacaklarını da hatırlatan Fink, global olarak iyi şaraba yatırım yaptıklarını söyledi. Fink, artık dünyanın her bölgesinde kaliteli şarap üretilebildiğini belirtirken, Türkiye'nin de kaliteli şarap yetiştirmek için Anadolu toprağı, bağları, iklimi ve soylu üzümleriyle dünya çapında şarap üretimi için benzersiz bir ortam sunduğunu kaydetti. Konuşmasında rakıya da değinen Fink, rakı portföyünün her zaman bayrak gemisi olduğunu ve Türkiye'nin çok tercih edilen içkisi olarak bu yeri hak ettiğini vurguladı. (ANKA)
|