Yeni program ve yeni çıpa gereği
Haftasonu Ekonomi Muhabirleri Derneği'nin Kartepe Zirvesi'nde konuşan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, olumlu gelişmeleri sıraladığı gibi, önümüzdeki dönemin risklerine de dikkat çekti. Hısarcıklıoğlu'na göre ekonominin önünde dört risk var: Bütçenin kalitesi, cari açık ve dış borçlanma, azalmayan işsizlik ve değişen iş ortamı. Aslında bu risklerde ortak olan küreselleşme ve bu çerçevede bol likiditenin etkisi. Bu nedenle cari açık yüksek ve dış borçlanmaya hız verdik. Özel sektörün dış borcu 111 milyar dolara, bunun içinde reel sektörün dış borcu 67 milyar dolara dayandı. Sermaye girişinin kuvvetli olması kuru düşürerek ithalatı ucuzlatırken aynı zamanda yurtiçinde üretimi düşürücü etkisiyle işsizliğin azalmasını önlüyor. Değişen iş ortamında ise artık finansmanın küresel piyasalardan sağlanması, rekabet gücü olanın hızla büyümesi gerçeği var. Rifat Hisarcıklıoğlu buna dayanarak "Yeni bir gündeme ve yeni bir yol haritasına ihtiyaç" olduğunu vurguluyor. Bunun için de "Beklentilere duyarlı bir ekonomide, beklentilerin doğru yönetilmesi, zayıflayan AB çipasını ikame edecek yeni bir yerel çipa ve makro reformlardan sonra yeni bir yol haritası niteliğinde mikro refomlara ihtiyaç bulunduğunu" vurguluyor.
- Önemli risk - Cari açığın büyüdüğünü ve bir risk olduğunu, riskin de artık reel sektörün sırtında olmasını dış ticaret hacminin ancak yüzde 3.4 düzeyinde bir forward hacminin yani kur riskine karşı korunma sağlanmasına bağladı. Hisarcıklıoğlu, "Özel sektörün 111 milyar, kamunun ise 67 milyar dolar dış borcu var. Kesinlikle kötüye tahayyül etmek istemiyoruz. Ancak bunun önemli bir risk teşkil ettiğini görüyoruz" dedi. Sanayi ihracatı içinde aramalı ithalatının payı ise giderek yükseliyor. 2005 yılında yüzde 67 olan bu oran 2006'da yüzde 68'e çıkmış. Yani üretimde eskisi kadar katma değer yaratılamıyor. Bu da kendini istihdam verilerinde ortaya koyuyor. 2002'de nüfus 68.4 milyon ve istihdam edilenler 21.4 milyon iken 2006'da nüfus 72.6 milyona istihdam edilenler de 22.4 milyona çıkmış. Nüfus 4 milyon istihdam artışı 1 milyonda kalmış.
- Sorun reel sektörde - Burada da sorun reel sektörde. 2001'den sonra ekonomiyi belli ölçüde yeniden yapılandırdık. Ama geride kaldığımız alanlardan biri de reel sektör. Reel sektörü yapılandırmada, rekabet gücünü artırmada yeterince aktif olamadık. Bu sırada küresel sermaye hareketlerinin hızlanması Türkiye'nin işini kolaylaştırdı. Belki bu nedenledir ki, tek parti hükümeti iktidarda olmasına karşılık reformlarda geride kaldık. Sonuçta hem cari açık veriyoruz hem de işsizlik sorununu çözemiyoruz. Yaşanabilecek bir dalgalanmada da döviz borcundan dolayı risk reel sektörün üzerinde.
- İki çıpanın eksikliği - Bütün bunlar seçim sonrasında hangi hükümet işbaşına gelirse gelsin, yeni bir paket ve yeni bir çıpa ortaya koyması gerektiğine işaret ediyor. Yeni çıpa AB Dönem Başkanı olan aynı zamanda birliğin ekonomik lideri durumundaki Almanya'nın ortaya koyduğu tutumdan dolayı da gerekiyor. Sayın Angela Merkel, Türkiye ile ucu açık başladıkları müzakere görüşmelerinde 50 yıllık bir süreçten dahi söz edebiliyor. IMF proramı da en geç 2008 Şubat ayında son bulacağı dikkate alınırsa, yeni çıpanın ve programın önemi daha artıyor.
- Sonuç - "İyi bir ağaca sarılan gölgesiz kalmaz" Cervantes
|