|
 |
|
  Trafik cezalarının affında tarih bilmecesi
Tüketiciler Derneği, birikmiş trafik cezalarının affı ile ilgili hazırlanmakta olan yasada, 1 Ocak 2007'de değil de 29 Aralık 2006'da tebligatı alanların bu yasadan yararlanamayacağını ifade ederek, bunun anayasanın eşitlik ilkesine ve insan haklarına aykırı bir durum olduğunu bildirdi.
Tüketiciler Derneğinden yapılan yazılı açıklamada, son aylarda, geçen üç yıla ait çok sayıda plakaya yazılan trafik cezasının vatandaşlara tebliğ edilmeye başlandığı, tebligat pulu olmaması gibi bir nedenle zamanında tebliğ edilemeyen trafik cezalarının katlanmış bir halde, maliyenin fon ayırmasıyla vatandaşlara iletildiği belirtildi.
Duyumlara
göre iki buçuk milyon vatandaşa bu tebligatların yapıldığı belirtilen açıklamada şunlar kaydedildi:
''Kimi arabalar el değiştirmiş, kimi adresler değişmiş, kimi borçları 'niye olduğunu hatırlamadan' ödemenin yollarını arıyor, kimi nasıl olsa af çıkar diye beklemede. İdari bir kusur nedeniyle, cezaların tahsilinin imkansız olduğu bu durumda, yeni bir af yasası hazırlanmakta ve bu durumda olan vatandaşlara 1 Ocak 2007'den sonra tebligat yapılmış ise af öngörülmektedir. 1 Ocak 2007'de değil de 29 Aralık 2006'da tebligatı alanlar ne olacaklar? Neden bu aftan yararlanamayacaklar? Anayasanın eşitlik maddesine, insan haklarına aykırı bir durum oluşmuyor mu? Türkiye, bir hukuk devletidir. 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 121'inci madde kapsamındaki yönetmelikte, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu hükümlerinde, 'tebligat, yedi iş gününde yapılır; vatandaş yedi gün içinde itiraz edebilir ve bu süre zarfında onar gün arayla ceza üçe katlanır' ifadesi vardır. Bu kanunu koyanlar ve uygulamadan sorumlu olanlar, bu kuralları zamanında, olması gerektiği gibi uygulayamamışlarsa, yedi iş günü içinde tebligatı gerçekleşmeyen tüm vatandaşlar bu af yasası kapsamına alınmalıdırlar.''
Açıklamada, cezaların zamanında uygulanamaması, yasal sürenin aşılarak, yasaların dışında cezaların uygulanmaya kalkılması ve ''nasıl olsa af çıkar'' beklentisinin yaratılmasının bir yanlışlar silsilesi olduğu ifade edilerek, ''Yanlıştan dönülmesini beklemekteyiz, yoksa her tür zeminde hukuk devleti olmanın yollarını arayacağız'' denildi.
|
