|
|
TÜSİAD, sanayi heykelini nereye dikecek?
Türk burjuvazisinin en büyük özelliği nedir? Ortak çıkarları savunmak! Çünkü üreten, ihraç eden ve katma değer yaratan sanayici ve işadamı kendi başına ekonomik çıkarlarını savunacak kadar güçlü değil. O yüzden Türk sanayicisinin yüzde 42'sini, ekonomik büyüklüğün yüzde 27'sini temsil eden Türk Sanayici ve İşadamları Derneği'nde (TÜSİAD) olduğu gibi bir dernek çatısı altında örgütlenmeyi tercih ediyor. Kamuoyu, bu yüzden yıllarca TÜSİAD'a "patronlar kulübü" dedi. TÜSİAD ise "Biz sivil insiyatifiz!" diye diretti! Hoş, eski başkanlardan Muharrem Kayhan, 10 yıl önce ortak çıkar birlikteliğini "uzlaşma demokrasisi" diye tanımlamıştı. Bugün hepimiz TÜSİAD'ın, özel çıkarlar etrafında uzlaşma kültürüne sahip bir kurum olduğunu biliyoruz. Gelin görün ki, TÜSİAD'a bir haller oldu! TÜSİAD içindeki uzlaşma arayışı Yüksek İstişare Konseyi'nin (YİK) bile boyutunu aşar hale geldi. İki kritik seçimin yapılacağı ve bölgesel sorunların ağırlaştığı bir dönemde TÜSİAD yönetimi, "Sözlü görüş yetmez, yazılı görüş istiyorum" diye form dağıttı. Son YİK toplantısında TÜSİAD yönetimi 560 üyeye dağıttığı formda üç soruya yanıt bekliyor . TÜSİAD soruyor: - Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde TÜSİAD nasıl bir yol izlemeli? - Genel seçimlerde tavır ne olmalı? - Mikro ekonomik değişiklikler konusunda öncelik sizce ne? Açık açık söylenmiyor ama demek ki, TÜSİAD, ülkenin geleceğinin kritik bir eşikte olduğunu düşünüyor! Oysa asıl sorun TÜSİAD'ın kendi evinin içinde... Yeni başkan Arzuhan Doğan Yalçındağ, nöbeti devraldığı Ömer Sabancı'nın "Olamaz!" diye ısrar ettiği ve imza atmaya yanaşmadığı iki konuda sınav verecek. İki konu üyeler açısından hassas. Birincisi, eski başkan Tuncay Özilhan'ın kendi döneminde bastırmayı planladığı ama bir türlü basılamayan tarih kitabı . Diğeri ise TÜSİAD'ın olmayan bahçesine dikilecek " krank mili" ya da " sanayi heykeli." Tutumluğuyla ünlü eski başkan Ömer Sabancı, sadece fotoğraflarının telif hakkına 100 bin dolar ödenen tarih kitabının basımını, "Bizim işimiz değil" diyerek rafa kaldırmıştı. Arkasından gelen "Sanayi heykeli" projesini hazırlayanlara, "Nereye dikeceğiz?" diye sormuş ve kesinlikle "Olmayan bahçeye heykel diktirmem" demişti. TÜSİAD'ın parasını israf etmemişti. İki proje yüzünden TÜSİAD'da kıyamet koptu. Sabancı arkasına bile bakmadan başkanlığı bıraktı... Kulislerde konuşulanlara bakılırsa sonunda Büyükşehir Belediyesi'nden TÜSİAD Bahçesine heykel dikme izni çıkmış! Sinek küçük, mide bulandırır. Bu iki konu da TÜSİAD'da gerilim yaratacak...
|