Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Tutsat (mortgage) yasası ile işçinin, memurun konut sahibi olmasının hayal olduğunu öne sürdü.
Aygün, yaptığı açıklamada, ''Hükümetin konut arzını artıracak yeni önlemler almadan seçim için çıkardığı yasa, bu haliyle konut fiyatlarını balon gibi şişirmekten başka bir işe yaramayacak'' diyerek, sistemin konut fiyatlarını çok hızlı bir şekilde artıracağına dikkat çekti.
Hükümetin bu sistemden önce devam eden konut yatırımlarının tamamlanmasını ve yeni konut projelerinin başlamasını teşvik etmesi ve buna dönük adımların bir an önce atılması gerektiğini bildiren Aygün, şöyle devam etti:
''Yasa,
uygulamayı vergiyle teşvik etmemesi nedeniyle baştan ölü doğdu. İlk konutunu alanlara kullandıkları kredinin faizinin gelir vergisi matrahından indirilmesine ilişkin maddenin yasadan çıkarılması, sabit gelirli önemli bir kesimin baştan itibaren sistem dışına itilmesine yol açtı. Bu yüzden sistemden yararlanabileceklerin sayısı yüzde 10 az olacağı tahmin ediliyor. Makroekonomik istikrar kalıcı olarak sağlanamadığı ve faiz oranları yüzde 10'un altına inmediği sürece, sistem beklentileri karşılayamayacaktır. Aylık yüzde 1,5-1,8 oranları arasındaki mevcut faiz oranları ile 20-30 yıl vadeli borçlanma doğru bir tercih değil. Değişken faizle borçlanma ise henüz makroekonomik istikrar sağlanmadığı için büyük bir risk içeriyor.''
''MORT'GAGE ZEDE OLABİLİRSİNİZ''
Aygün, bugünün faiz oranları ve ''şişirilmiş'' konut fiyatları ile konut kredisi kullanarak konut alanların ev sahibi olmak yerine ''Mort'gage zede'' olabileceklerini ileri sürdü.
Yüksek faiz oranları yüzünden kredinin geri ödemelerinin çok yüksek rakamlar tuttuğunu ve bu sistemle ev almak isteyenlerin üç-dört kira bedeli ödemek zorunda kalacaklarını belirten Aygün, ''Aylık taksitlerin rahat karşılanabilmesi için faiz oranlarının daha düşük olması gerekir'' dedi.
Aygün, tutsat kapsamında kullandırılan kredilerin teminat gösterilerek çıkarılacak tahvillerin vergilendirilmesinin de bu kağıtların piyasasının gelişmesini engelleyerek bir finansman sorunu yaşanmasına yol açabileceği uyarısında bulundu.
Türkiye'deki tapu harçlarının yüksekliği nedeniyle gayrimenkul alım-satımlarında gerçek bedelin beyan edilmediğini herkesin bildiğini de ifade eden Aygün, yeni sisteme geçişle birlikte tapu harçlarının düşürülmemesinin büyük bir eksiklik olduğunu sözlerine ekledi.