İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş, kamuoyunda Mortgage (Tutsat) olarak bilinen ve yasalaşan konut finansman sisteminin, ''bu reel faiz oranlarıyla'' başarılı olamayacağını savundu.
Demirtaş, yaptığı açıklamada, ''Mortgage kredilerinde faizleri yüzde 10'un altına düşmezse, bu olanaktan sadece üst gelir grupları yararlanabilecek gibi görülüyor'' dedi.
Bunun için yüzde 4 olarak belirlenen enflasyon hedefinin, gerçekleşeceğinden piyasaların emin olması gerektiğine işaret den Demirtaş, ''Aksi takdirde Merkez Bankası tarafından faizlerin indirilmeyeceği ve herkesin yararlanamayacağı anlaşılıyor. Konut kredilerinin değişken faizli olarak verilmesini kısıtlayan hükmün kaldırılması olumlu bir gelişme'' değerlendirmesinde bulundu. ''SİSTEM,
GENEL EKONOMİK BÜYÜMEYE ÇOK ÖNEMLİ ETKİDE BULUNACAK''
Sistemin, etkin çalışması halinde 200'den fazla ilişkili sektörün canlandırılması yoluyla genel ekonomik büyümeye çok önemli etkisi bulunacağını kaydeden Demirtaş, tutsat sisteminin planlı kentleşmeyi ve sosyal gelişimi besleyeceğini, kaçak yapılaşmanın önünü keseceğini, gayrimenkul sektöründe kayıt dışılığı engelleyeceğini dile getirdi.
Demirtaş, sistemin ayrıca, finansal piyasalara derinlik kazandırarak uzun vadeli enstrümanların yolunu açacağını, bu şekilde kredi kullanımına ayrılmış kaynakların verimliliğinin ve devir hızının artırılmış olacağını kaydetti.
Demirtaş, ''Ancak bir kez daha belirtmek gerekiyor ki bu reel faiz oranlarıyla Mortgage Sisteminin başarılı olması çok zor'' görüşünü savundu.
EMLAK MÜŞAVİRLERİ...
İzmir Emlak Müşavirleri Derneği Başkanı Yılmaz Özcan da sistemin krediye dayalı bir usul olduğunu belirterek, dar gelirlilerin bu sistemle ev sahibi olabileceğine inanmadığını kaydetti.
Aylık geliri 500-700 YTL olan bir ailenin aylık ödeyebileceği kredi miktarının en fazla 200-300 YTL olabileceğini ifade eden Özcan, ''Geliri en az bin 500 YTL olanlar için faydalı bir sistem. Dar gelirli vatandaş bu sistemden yararlanamayacak, parası olanlar da yakınları üzerine alacağı evlerle birden fazla ev sahibi olabilecek'' dedi.
''TÜRK AİLE YAPISINA UYMUYOR''
Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan da sistemin iki yıldır konuşulduğunu ve 2008 yılında yürürlüğe gireceği halde şimdiden yasalaşmasını seçim yatırımı olarak gördüğünü ifade etti.
Sistemin konuşulmaya başlanmasıyla konut fiyatlarında ve kira bedellerinde artışlar yaşandığını öne süren Aslan, yasanın Türk aile yapısına uymayan hükümler içerdiğini iddia ederek, ''Mesela bu sistemle ev alan bir kişi tapusunu eline almak ister, ancak borçların tamamını ödemeden tapuyu alması mevcut yasa tasarısında mümkün olmuyor. Taksitleri arka arkaya 2 ay ödeyemeyenin evi elinden alınacak. Bu sosyal sıkıntılara yok açacaktır'' diye konuştu.
Aslan, şunları söyledi:
''Yeni konutlar yapılmadan bu sistem, mevcut konut ve kira fiyatlarını yükseltir. Hükümetin, önce devam eden inşaatlara yatırım yapması gerekir. Ayrıca Borçlar Kanununun da değişmesi gerekir. Kredi faiz oranları düşse bile konut fiyatları artacağından, sistemle tek maaşlı öğretmenin, polisin, memurun ev sahibi olması zor. Sistem, zaten varlıklı olan kişilere yarayacak. Evi olan başka bir ev daha alacak.''
Türkiye'de iş güvencesinin olmadığını işaret eden Aslan, ''İş güvencesinin olmadığı bir ülkede uzun vadeli borç ödeme planı nasıl uygulanabilir'' sorusunu yöneltti.
Aslan, dar gelirlilerin konut sahibi olmasının, Hazine arsalarına maliyetinin bir kısmının devlet tarafından karşılanan konutların yapılmasıyla mümkün olacağını belirtti.