Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın, bankanın halka arzını mayısa yetiştireceklerini belirterek "yabancılarla rekabetten korkmuyoruz" dedi.
Halkbank Genel Müdürü Hüseyin Aydın, bankanın yüzde 25'inin halka arzı öncesinde hedeflerini, sektöre bakışını, yabancılarla rekabetin boyutunu SABAH'a değerlendirdi. "Rekabetten korkmuyoruz. KOBİ ve esnaf bankacılığında avantajlıyız" diyen Aydın, sorularımızı şöyle yanıtladı:
* Halka arz mayıs ayına yetişecek mi? 31 Aralık 2006 bilançomuzu, 3 ay içinde denetimden geçmiş haliyle açıklayabileceğiz. Nisan, mayıs ayları arasında Özelleştirme ekibiyle uluslararası tanıtıma çıkmayı planlıyoruz. SPK ile temastayız. İlk yarı bitmeden arzı yetiştirebileceğimizi düşünüyoruz.
*
Blok satıştan halka arza dönüş sürpriz oldu mu? Halkbank büyük bir banka. Bu ölçekteki bir banka için önce piyasa fiyatı oluşsun istendi. Kalan yüzde 75'lik hisse için o günün koşullarında banka ve ülke ekonomisinin yararına olan yöntem tercih edilir.
* Halkbank'ın kuruluşunda hissedar olup payları sembolik düzeye inen yatırımcılar için plan var mı? Hisse sahiplerinin lehine bir düzenleme söz konusu. Kendilerine birer YTL'lik hisse senedi verebileceğiz. Bazen yakınmalar oluyor. Örneğin bir hissedarımız, 'Babam, ağabeyime fındık bahçesi, bana banka hissesi vermişti. Ağabeyim fındıkları satıp yedi ama bankadan bana bir şey kalmadı' dedi. Tabii kendince haklı. Ancak bu ortakların payı yüz milyarda dört. Bu aşamada gönüllerini alıyoruz.
* Bankacılık sektörüne hızlı giriş yapan yabancılar, KOBİ'lere ve bireysel müşteriye yöneliyor. Bu durum Halkbank için handikap değil mi? Bizdeki KOBİ ve esnaf bankacılığı birikimi kimsede yok. Rekabetten korkmuyoruz, hatta avantajlı konumdayız. Türkiye'de alt gelir gruplarına yönelik bankacılık yapılması lazım. KOBİ'ler ve bireysel müşteri bu nedenle hedef kitle.
* Bankaların hizmetlerini fiyatlandırması tüketicinin tepkisini çekiyor... Rekabetin arttığı bir ortamda işletme giderlerini yeterince hızlı düşüremeyen sektör, komisyon gelirlerine yükleniyor. Biz makul ücretler alıyoruz. Bankaların yaptığı işlemlerin artık bedava olmadığının anlaşılması lazım. Ancak burada da ayar kaçmamalı.
* Anadolu Yaklaşımına ilişkin görüşünüz? Bankalar müşterileriyle ilişkilerine yasal yollarla müdahale edilmesini sevmiyor. Ama biz kamu sermayeli banka olduğumuz için Anadolu Yaklaşımı çerçevesi elimizi rahatlatıyor. KOBİ tanımındaki firmaların kredilerinin yanında, kamuya olan borçları da yapılandırılacağından ciddi talep bekliyoruz. Halkbank'ta da 19 bin civarında firma yararlanabilecek. Büyükler ayıklandığında yaklaşık 500 milyon YTL borç yeni ödeme planına bağlanacak.
* Yaklaşımda faiz ve anapara silinmesi, yeni kredi verilmesi imkanları da var. Kimler yararlanacak? Borcun faizi ile anapara tutarında indirim yetkisi var. Ama bu her firmaya uygulanacak değil. Boğaz'da oturup 'borç sil' demek olmaz. Evi var, kızının oğlunun altında araba var. Bu durumdakiler de ek kredi imkanından yararlanmadan önce eldeki varlıklarını nakde çevirecek.
* 2007 yılı projeksiyonunuz nedir? Bireysel bankacılık ve KOBİ bankacılığında rekabet kızışacak. Türkiye'de tasarruf ve kredi açığı bulunduğu için mali sektöre ilgi sürecek. Menkul kıymetlerden krediye dönüş hızlanacak. Seçimlerden ekonominin olumsuz etkilenmeyeceğini düşünüyoruz. Olumlu senaryoyu esas alıyoruz.