Çobanlar ve koyunlar
Habire sınava çekiliyoruz. Sevgili öğretmenler, çobanlarımızdır. Onlar bizim sürüden ayrılmamamız için gereken her şeyi yapmakla yükümlüdürler. Onlar bize sık sık sözlü yaparlar. Sözlüler işe yarar, ileride gerekli yerde gerekli yalanı söyleyebilmemiz için dile hakim olmamızı sağlar. Niçin derse çalışmadığınızı anlattığınız, uydurma mazeretlerinizi arka arkaya sıralarken kullandığınız yalanlar ileride de işinize yarayacaktır. İşte, askerde kaytarırken, sevgilinize, çocuklarınıza ve ille de kendinize söyleyeceğiniz yalanları inanılabilir kılmanın sağlam yöntemleri sözlülerde öğrenilir. Hiçbir mazeretleri yokken öğretmenlerini, sorunları olduğu için çalışamadıklarına inandıran, sözlüye kalktıklarında iyi bir yalan kıvıran öğrenciler ileride çok başarılı olurlar ve yükselirler. Derslerde en önemli konuları fıkralarla süsleyenler, cumhurbaşkanı bile olabilirler. Fıkralar önemli dünya ve memleket meselelerine en bilimsel yorumları getirirler!.. Çünkü fıkralar bütün dünya bilimlerinin anasıdır!.. Ve de bu tip insanlara fıkrasof denir. Eski Yunanca'da bu insanların uğraştığı işe fıkra sophia denirdi. Fıkra bildiğiniz fıkra, Sophia da tarihte bilinen ilk fıkrayı anlatan esmer güzelinin adı. Sözlüde ustalaşıp deney sahibi olan öğrenciler kaynatma ustası olurlar. Sorulan soruyla uzaktan yakından hiç bir ilgisi olmayan şeyleri bir ders boyunca anlatıp, arkadaşlarını sözlüye kalkmaktan kurtarıp, sınıfı salimen teneffüse çıkaran öğrencilere uzman kaynatma ustası denir ki bu da karatedeki siyah kuşağa tekabül eder. Bir de hocayı öttürme uzmanları vardır, bunlar kendileri konuşup dersi kaynatma zahmetine katlanamazlar; bu işi hocalara yaptırırlar. Bu daha üst bir mevkidir. Bunlara Şeyh-ül talebe adı verilir. Bu zatlar kendilerini çok iyi eğitmiş sözlü ustalarıdır. Sorulan soru ne olursa olsun, laf hocanın hassas olduğu bir konuya getirilir. Hassas nokta deşilir, hocanın lafı devralması sağlanır, dersi kaynatma işi hocaya devredilir ki bu muhabbetin tadına doyum olmaz. Tabii bunu yapabilmek için, önden bir istihbarat çalışması yapmak ve iyi bir ŞİT (Şahsi İstihbarat Teşkilatı) görevlisi gibi konuyu incelemek gerekir. Sözlüyü yapan hocanın geçimini nasıl temin ettiği çok önemlidir. Hocaların hiçbiri bu işten geçinemediği için başka işler tutmakta, okul hocalığını hobi olarak yapmaktadırlar. Pazarda limon satan hocanın dersini kaynatma yöntemi, otobüs abonmanı satan hocanınkinden farklıdır.
İNSAN TURŞUSU... Görüldüğü gibi liberalizm öğretmenlerin yaşamına farklı boyutlar getirmiştir. Bir sözlüde en kolay ele geçirilebilecek hoca tipi, emekliliği yaklaşmış hocalardır. Onlara, nasıl bir konuşmayla mesleğe veda edeceklerini sormak yeter. Sınıf zil çalana kadar uykuya geçebilir. Sistem insanoğlunu kavanoza koyup rafa yerleştirmek isterken, akıllı ve uyanık öğrenciler onunla başa çıkabilmek için böyle yöntemler bulurlar. Bizden anlatması... Kavanozun içinde oturup insan turşusu olmak ya da dışına atlayıp paçayı kurtarmak size kalmış. Yok, "Beyim, sen ne karışıyorsun, niye ortalığı bulandırıyorsun, insanların kafasına niye zararlı fikirler sokuyorsun?" diye soruyorsanız; ya da "Ben bilerek ve isteyerek Sahibinin Sesi plaklarında yeni bir solist olmak istiyorum" diyorsanız, kendi düşen ağlamaz. Hayırlı havlamalar...
|