|
|
|
|
|
|
'Okan puan alamaz çünkü şişman'
-Bu yarışmaya bir yandan spor deniyor, diğer yandan polemikler patlıyor. Biri seyirciyi enayi yerine mi koymaya çalışıyor? - Hayır. Ama buz pateni de kolay bir şey değil. Ünlü olarak buna cesaret etmek de kolay değil. Tabii onlar da kendi reklamlarını yapmak için oradalar.
- O zaman siz de göz göre göre Tuğba Ekinci'nin oyununa mı geldiniz? - Şimdi başkalarının sırtından reklam yapamazlar. Kadın oradan "Size söylüyorum Sema Hanım," dediği zaman ben de cevap veririm.
- Ama kadının amacı zaten sizi kışkırtmak. -
Bu karakter meselesidir, ben kendime hakaret ettirmem.
- Siz yeni Armağan Çağlayan mısınız? - O ben değilim, Ayşe Arman!
- Buradan öyle gözükmüyor. - En başında Armağan Çağlayan olmaya oynadı ama olmadı.
- Siz kimi oynuyorsunuz? - Ben kendimi oynuyorum. Televizyonda mı, evimin salonunda mı yapıyorum benim için aynı!
- Sizi neden jüri üyesi yaptılar? - İyi karar veririm ve 20 sene yurtdışında yaşadım en sevdiğim spor buz patenidir.
- Yarışmacıya duyduğunuz sempati, verdiğiniz puanı etkiliyor mu? - Asla! Etkileseydi, Tuğba'ya geçen hafta 3 vermezdim. Çok güzel kaysın 6 da veririm!
- Okan Karacan, annesini tanıyorsunuz diye Mehmet Aslan'ı kayırdığınızı söyledi. - Okan, polemik yapmak istedi.
- Neden Okan istediği puanı alamıyor? - Nasıl yapsın, şişman! Zorla olmuyor.
- O zaman neden yarışmaya aldılar ki? - Şirin biri. Ayrıca cesaret de önemli.
- Cesareti var ama puanı yok yani. - Güzel kayıyor ama Zeynep Tokuş gibi kayamıyor. O da avantajlarını değerlendirecek. Jüride en sivri kim var, ben! Bana saldırıyor.
- Saldırınca da halk oylarını topluyor. - Halkımız ezilene karşı sempati duyuyor. Hamsileri almış gelmiş oraya. "Hamsi mi ıstakoz mu?" diyor.
- Hamsi mi ıstakoz mu? - Benim için ikisi de değil. Istakoz fazla sevmem zaten, hamsi de yemem. Ama ikramı geri çevirmem tabii. Aile terbiyem var benim. Kalkan yerim, lüfer yerim.
- Pınar Aylin elenince televizyona çıkıp, "Kuliste neler dönüyor neler," dedi, ne dönüyor kuliste? - Ben bilmiyorum valla. Programa yarım saat kala gidiyorum. Bitince de yan kapıdan arabama binip gidiyorum.
- Biraz abartılı giyiniyorsunuz... - Ekrandaki tarz benim tarzım değil. O bir buz kayağı sporu, renkli parlak, güzel elbiselerle yapılan, şık bir spor. Ben de buradan yola çıkarak o tür şeyler giyiyorum.
- Programı izleyince kendinize gülüyor musunuz? - "Nedir bu başıma gelen," diyorum. Nasıl bu polemiklerin içine düştüm anlamıyorum.
- Belki fazla dobra konuşmanızdandır. - Bundan farklı bir şey bilmiyorum ki ben.
- Dilinizden başınıza bir şey gelmedi mi? - Hep gelir. Hayatta başıma ne geldiyse, dobralıktan geldi. Ben de orada susup oturmasını bilirim ama susamıyorum.
|
|
|
|
|
|
|
|
|