|
|
62 yaşında da olsa zina zinadır
Kocasının kendisini 62 yaşındaki bir kadınla aldattığı iddiasıyla boşanma davası açan işadamı İsmail Kölük'ün 13 yıllık eşi Verda Kölük, avukat seçimini de bir süre önce eşinden boşanan Betina Hakko'nun tavsiyesiyle yapmış. Verda Kölük, eşinin kendinden 26 yaş büyük bir kadınla birlikte olduğu iddiasında, yaş faktörünün hafifletici bir etken olmadığını dile getiriyor. Kölük'ün aldatan erkeklere de bir çift sözü var: "Kadının kalbini kırdıklarında tamir etmek kolaydır, gül alırsınız, gül gibi oluverir her şey. Ama, o kadının güvenini yıkarsanız, tamiri imkânsızdır. Bunu anlasınlar."
13 yıla 20 trilyon az mı, çok mu?
42 yaşındaki kocasının kendisini 62 yaşındaki Seyhan Sapmaz'la aldattığını iddia edenVerda Kölük, 13 yılının karşılığında 15 trilyon maddi, 5 trilyon manevi tazminat istiyor.
Karılarını kıyasıya aldatan Türk erkeklerinin korkulu rüyası haline gelen Medeni Kanun'nun yeni hali (2002 tarihli), onurunu koruyan kadının duruşunu destekledikçe, yanlış bir kanı uyanıyor. Ne bu telaş? Kanun ille de kadın demiyor, eşlerden biri diyor...
- Boşanmalarda kadınlar avukat seçimine önem vermeye başladı. Nasıl karar verdiniz? - Ben kendim de araştırmıştım, bir de tavsiye üzerine karar verdim. Betina (Hakko) Hanım tavsiye etti bana. Kadınlar lütfen gururlarını ezdirmesinler. Avukat seçiminde de buna özen gösterenleri seçsinler.
BAŞVURUM
TAM TEŞEKKÜLLÜ
- Son zamanlarda açılan davalarda mal, mülk, tazminat miktarları biraz fazla öne çıkmadı mı? -Öyle ama hakkını aramayan, korumayan kadınlar hepimiz için eksi puan. Hiçbir şey yoktan var edilmiyor. Ben de avukata başvurumu tam teşekküllü yaptım zaten. Hayat arkadaşı dediğim insanın gerçekten hayatımın arkadaşı' olması gerekmez miydi?
- 2002'de yürürlüğe giren Medeni Kanun'la birlikte kadınların gözü mü açıldı dersiniz? - Medeni Kanun düzenlemesi bizi Amerikan standartlarına kadar götürmüş, onu görüyorum. Aslında kanun sadece kadın demiyor, eş diyor. Yarın öbür gün bir erkek de eşinden para talep edebilir. Genelde kadınlar mağdur olduğu için size uyanış gibi geliyor. Ama artık kadınlık gururuyla oynanan bir kadının arkasında böyle güzel bir kanun var. Yasa bizleri destekliyor. Yani bu duruş artık yasal. Yasal dayanağı olmayan bir durumda değiliz.
- Bu da tabii şehirli, eğitimli ve paralı kadına nasip oluyor... - Ben günün birinde köylü kadınlara da nasip olacak diye düşünüyorum. Yani biliyorsunuz, üç defa seni boşuyorum denilen günden bugünlere kadar gelindi. Gerçekten bu medeni kanundaki değişiklik çok ileri seviyede, zamanla da yaygınlaşacak.
GÖRÜCÜ USULÜ İLE EVLENDİK
- Kocanızla nasıl tanışmıştınız? - Görücü usulüyle evlenmiştik. Ben Sydney, Avustralya'da büyüyen ve tahsil gören bir insanım. Ekonomi mezunuyum. Evlendiğim için Avustralya'yı bıraktım, o rahat hayatı, yaşantıyı bıraktım. Her şeyi bırakıp Malatyalı bir aileye gelin geldim. Evlendiğim zaman çalışmama karşı çıkıldı. Öyle bir yasak konuldu. Yurtdışındaki üniversitelerde okumak biraz daha avantajlıdır. Hem lisan, hem de kalite bakımından. Onu kullanmamış olmak bugün bayağı sıkıntı yarattı bende.
- Nasıl bir aileden geliyorsunuz? - İstanbullu, modern bir aileden geliyorum. Annemle babam 45 senelik evliler ve hâlçok güzel bir örnekler. Bizim ailede boşanmış çift de yok. İlk ben olacağım. Tek yönlü evlilik olur mu? Sevgi, saygı, güven, sadakat çok önemli.
- İddialarınız karşısında size kimler sırt çevirdi? - Kimse bana sırt çevirmedi. Eşimin ailesi ne yazık ki, çok fazla destek çıkmadılardı. Geçmişte de bir takım olaylar yaşanmıştı, ama onların tavırları 'sus, evliliğini bozma' şeklindeydi. Kendi ailem maddi, manevi destek çıktı bana.
- Onlar Avustralya'da mı yaşıyorlar hâlâ? - Oğlumu Amerika'da dünyaya getirmiştim. Doğumdan sonra anneme ihtiyaç duydum. Başka yerden de destek görmüyorum. Tek başınayım. Etrafım kalabalık ,ama kuru kalabalık. Onun için arzu ettim annemlerin gelmesini. Evlendikten dört sene sonra gelebildiler. Bir şeyler sezip de gelmişlerdir zaten mutlaka. Ben çok fazla dışarı belli etmem. İdare etmeye çalışırım, alttan almaya çalışırım. Ama bir takım şeyler o zamanlar da vardı.
ŞEBNEM AKSON
|