|
|
Irkçılığa evet mi hayır mı?
Cumartesi ekinde Ayşe'nin (Özyılmazel) İzzet Çapa ile yaptığı röportaj vardı. İzzet Çapa başarılı bir işletmeci ama kötü bir anlatıcı ve uygulayıcı... Dua etsin ki, bu ülkede İnsan Hakları Derneği ve benzerleri sadece belirli ideolojilere hizmet ediyor. Aksi halde şimdi Cahide'nin kapısında eylem yapıyor olurlardı. İzzet Çapa diyor ki; Ailesiyle Rus, Alman kim gelirse kapımız açıktır. Türk toplumunda Rus kadınlara karşı hoş olmayan bir algılama var. Rus kadın müşteri gelirse almam..." İzzet Çapa'nın sözlerinin açılımı şu: İstanbul'da yaşayan normal bir Rus kadın tek başına ya da yine Rus arkadaşlarıyla birlikte Cahide'ye gidemez ama Rus bir telekız yanındaki müşterisiyle rahatlıkla Cahide'ye gidebilir. Ya da kıyafeti çok ciddi olsa bile Rus bir kadın içeri giremez ama çok frapan kıyafetli olsa başka milletlerden kadınlar içeri girebilir. Eğer Çapa'nın mantığıyla hareket edecek olursak yanında erkek olmadan Türkiye'ye tatile gelen Rus kadınları da ülkeye sokmamak lazım. İzzet Çapa, Cahide'ye telekızların girmesini engelleme hakkına sonuna kadar sahiptir ama tüm Rus kadınlara telekız muamelesi yapma hakkına sahip değildir. Diyelim ki; İstanbul'da bin tane Rus kadın var. Bunlardan 990'ı da telekızlık yapıyor. Peki diğer 10 kadının hakkı ne olacak? Rus oldukları için onları bir mekana almamak ırkçılık değil de nedir? Tüm dünyada işletmeler telekızların içeri girmesini engellemek için iyi yetişmiş kapı görevlilerine avuç dolusu para öderler. O görevliler de, geleni milliyetine göre değil, kıyafet ve davranışlarına göre içeri sokar ya da sokmazlar. Derdim Rus kadınları savunmak falan değil! Almanya'da ya da başka bir yerdeki ırkçılığı eleştiriyorsak bunu da eleştirmek gerekir. Aksi halde ırkçılığa değil sadece Türkler'e yapılan ırkçılığa karşı çıkmış oluruz.
|