Küçük ama cabbar
O kadar keyifli bir otomobil ki, insanda 'bu da alınırmış' duygusu uyandırdığını itiraf etmeliyim. Bunu kimseye söylemiyorum. Rahşan'ın diline düşersem kurtulamam çünkü
Rahşan "Allah aşkına bu hafta ayaklarımız yere değsin. Bir kez de ölümlülerin kullandığı bir otomobili yazalım," deyince, "Seni mi kıracağız. Ne istiyorsan onu yazalım," dedim. O da kaptığı gibi bir Golf getirdi. Ama alıştık, bildik Golflerden değil. VW'nin 'son icadı', 1,4 litre motorlu fakat 170 beygir gücünde 'Golf GT'yi. Doğrusu 1980'lerden beri Golf kullanmamıştım. Hatta bir Golf'e binmemiştim bile. Son kullandığım Golf 1983 model bir GTI'dı. O zamanların 'süper otomobili'. Devir Türkiye'nin 70 cente muhtaç olduğu devirler. Demirel'in benzini içtiği, Türkiye'nin en ağır siyasi ve ekonomik bunalımından 'askeri rejimle' çıkmaya çalıştığı yıllar. Otomobil ithalatına 1700 cc sınırlaması getirilmiş. 1980'den sonra memlekete büyük motorlu otomobil girememiş. Yolların kralları 315 BMW'ler ve 1600 motorlu Golf GTI'lar. O zamanın Golf GTI'ı 110 beygir güç üretiyor ki, o zamanlar için muazzam. Neyse gençliği yadetmeyi bırakıp, gelelim 'eldeki' Golf'e. Turfanda GT'ye... Doğrusunu isterseniz pek de canım çekmeden bindim garajda park eden siyah Golf'e. İçinde bir acayiplik yok. VW'nin Golf'lerde ve hatta Passat'lardaki standart görüntüsü. Mavimsi parıltısıyla çok hoş görünen göstergeler. Şık bir elektronik klima. Vasatın biraz üstü ama bence yeterli bir müzik sistemi. Fakat kabinde ucuz plastik görüntüsü yok ki, o muhteşem. Çünkü çok daha üst sınıf otomobillerde bile o plastiğe rastlıyorum ve içim kalkıyor. Bunda yok. Hatta siyah ahşap kaplamalar bile yer yer göze çarpıyor. Az miktarda deri bile sağa sola şıkça serpiştirilmiş.
KARAKTER KORUNMUŞ Koltuklar kumaş. Ve emin olun deriden konforlu. Yeni bir kumaş türüyle kaplanmış. Havalandırıyor. Koltuk tatlı sert. Rahat. Altı ileri şanzımana kumanda eden düz vites kolu şık. Direksiyon son derece sportif. Üzerinde kumandalar bile var. Yani donanım yeterliden daha iyi. Ve emin olun, aradan geçen 23 yıla rağmen otomobilin görüntüsündeki algı aynı. Modernleşerek karakteri korumak başarı. Gösterge tablosunda, kilometre, takometre, benzin ve turbo boost göstergeleri var. Demek ki, otomobil turbo ve kompresörlü. Zaten atmosferik 1,4 litreden 170 beygir çıkarsalardı otomobile her 500 kilometrede yeni motor yapmak gerekirdi. Garajdan çıkıyoruz. Şehir içinde gayet efendi bir hali var. Neredeyse "Hanimiş bunun 170 beygiri!" diyeceğim. Sanki beygirleri motora değil bagaja koymuşlar gibi. Ancak otoyola çıkınca beygirler de bagajdan çıkıp, motora biniyorlar. Gaza dokunuyorum. Devir göstergesi dört bini göstermeye başlayınca otomobilin kıçına birisi tekme atmış gibi oluyor. Dört bin devire kadar sanki 110 beygir, dört binden sonra 170 beygir gibi. Ve devirler hızla tükeniyor. En keyifli sürüş beş bin ila 6500 arası. Ama 7500'e kadar gidiyor. Ve otomobil bayağı iyi süratleniyor. Motorun 1,4 olduğuna inanmak zor. İkinci viteste 110 kms'ye kadar çıkıyor. 180 kms'ye kadar bayağı atak. 180'den sonra hafif bir baygınlık başlıyor. Yol varsa 220 kms'ye kadar çıkıyor. Belki daha da gidiyordur ama ben muvaffak olamadım. Hem kompresör, hem de turbosu olmasının iyi bir sonuç verdiğini söyleyebilirim. Yol tutuş müthiş. Golf'ler hep iyi yol tutardı ama bu kadarını beklemiyordum. Namussuz dört çeker gibi! Genelde 140 kms civarında aldığım bir virajı 150 ile almayı deniyorum. Umurunda değil. Çok hafif arkayı bırakıyor. Düzeltmek bir ustalık gerektirmiyor. Hafif bir kontra ile gaza basmak yetiyor. Vites aralıkları mükemmel. Ama altıncı vites biraz fantezi. Olmasa da olur. Bir halta yaramıyor. Uzun bir düzlükte son sürate geldikten sonra altıya at ve unut.
GÜÇLÜ VE KEYİFLİ Otomobil çok başarılı. Fakat frenlerde az da olsa zaafiyet var. Daha sıkı bir frenaj beklentisi yaratıyor ama sıradanın ötesine geçemiyor. O kadar keyifli bir otomobil ki, insanda 'bu da alınırmış' duygusu uyandırdığını itiraf etmeliyim. Ama bu duyguyu gizliyor ve kimseyle paylaşmıyorum. Rahşan'ın diline düşersem kurtulamam çünkü. Doğrusu bu otomobili bayağı beğendim. Sportif bir beklentiyi karşılamıyor ama güçlü, keyifli, zaman zaman azmak için de kullanılabilecek bir aile otomobili. Elbette yeni nesil GTO'nin alternatifi değil ama dört kapılı (daha doğrusu beş) bir otomobil olduğunu unutmamak lazım. Benim gibi gazı devamlı kökleyerek kullanıldığında bile 100 kilometrede 16 litre civarında yakıyor. Adam gibi kullanılırsa 9-10 litre civarında olabilir. Açıkçası ben bu Golf'ü sevdim. Ama sürekli kullanırsam elimde kalır mı diye de korktum.
Golf GT Max Güç: 170 bg. Max Tork: 240 nm 0-100 hızlanma: 7.9 sn Fiyatı: 54 bin 300 YTL
|