Mayıstaki finansal dalgalanmayı fiyatlara yalnızca bir kez yansıttıklarını belirten Unilever Türkiye Başkanı İzzet Karaca, "Alım gücü düşen tüketiciyi bir de biz 'fiyat artışıyla vurmayalım' deyip maliyeti sineye çektik; ama yılbaşında yeni zam kaçınılmaz" dedi.
Mayıs ayında piyasalarda yaşanan dalgalanma ve dövizdeki artış marketlere bir kez zam olarak yansıdı. Tüketiciyi 'korkutmamak' için maliyet artışını fiyatlara tam olarak yansıtmayan hızlı tüketim şirketlerinden biri olan Unilever'in Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Karaca, maliyet artışını 'sineye çektiklerini' söylüyor. Karaca, "Alımgücü düşen tüketiciye bir de biz vurmayalım dedik, onun yerine tonaj artırıp sürümden kazanalım dedik"diyerek, bu strateji sayesinde dalgalanmanın satışlara çok küçük bir etki yaptığını belirtiyor. "Kriz ya da dalgalanma etkileri bize geç gelir, geç gider" diye devam eden Karaca, artan maliyetler nedeniyle yılbaşında yeni bir zam dalgasının ise kaçınılmaz olduğunu dile getiriyor. Zam oranlarının ürünün içindeki ithal oranına göre değişeceğine dikkat çeken İzzet Karaca, sorularımızı şöyle yanıtladı:
*
İSO 500 listesine göre, Unilever en hızlı büyüyen şirketlerden biri oldu. Bu dikkat çekici büyümenin nedenleri neler? 2005 yılı bizim en başarılı yılımızdı, altın yılımızdı. Unilever'in 150 ülkede faaliyeti var, biz Brezilya ve Çin'i geride bırakarak 2005 yılında büyüme şampiyonu olmuştuk. Bu, hem organik büyüme hem de şirket birleşmelerinden kaynaklandı. Organik büyümeyi, Türkiye'deki gelir düzeyinin, yani tüketimin artmaya başlaması ve bu büyümenin içinde bizim de payımızı artırabilmemiz tetikledi. 2005'te yüzde 20 büyüdük, 2006'da da yüzde 18-20 civarında büyüyeceğiz.
* Mayıstaki dalgalanma tüketiciyi ürküttü mü? Satışları nasıl etkiledi? Mayıstaki dalgalanma bizim ürünlerimizi çok etkilemedi, çünkü bizim ürünlerimiz temel tüketim maddeleri. Buna ek olarak, biz dolar yükseldiğinde bunu fiyatlara tam olarak yansıtmadık. Tek bir fiyat artışı yaptık, ama doları 1.80'lere göre değil, 1.40-1.50'lere göre fiksledik. Şu anda da bu seviyede dolar zaten. Aradaki maliyeti de sineye çektik, pazar paylarımızı koruyabilmek için. Sanırım biraz da, insanlar dalgalanmalara alıştı, geçici olduğuna inandı.
* Daha ucuz mallara yönelme oldu mu? 2001 krizinin ardından toparlanma süreci çok çabuk olmadı, uzun bir süreç gerekti. Bizim sektöre mart krizinin etkileri ekim ayından sonra geldi. Önce otomotiv, beyaz eşya gibi sektörlere geldi. Yani kriz bize geç geldi, geç gitti. O dönemde markalı mallardan daha kalitesi düşük, ucuz malları aldılar; ama orda istediklerini bulamayınca yeniden markalı mallara yöneldiler. Biz de, sürümden kazanmak yolunu seçtik ve tüketiciyi fiyat artışıyla korkutmak istemedik. Tüketici satın alma gücünü kaybetmişken, bir de üstüne fiyat artırırsanız pazarı kaybedersiniz. Biz de bundan kaçındık, çünkü maliyetleri birebir fiyata yansıtırsanız o zaman tonaj kaybedeceksiniz. Kaybettiğiniz tonajla fabrikalar boş kalacak. O da başka bir maliyet yaratacak.
* Yeni bir zam dalgası gelecek mi? Yılbaşlarında yeni bir fiyat artışı olabilir, çünkü yılbaşında insan maliyetleri artıyor, enerji maliyetlerinin de artacağı söyleniyor. Yüzde 10-12 enflasyon olduğu bir ülkede enflasyon mutlaka zam da olacaktır. Şu an yüzde kaç zam olacağını söyleyemem, çünkü üründen ürüne çok fark eder. Belli ürünlerin içinde ne kadar ithal mal olduğu, maliyetinin ne olduğu gibi parametrelere göre üründen ürüne değişiyor. Biz, mümkün olduğunca tonajı artırarak tüketiciye olabildiğince az yansıtmaya çabalıyoruz. Ayrıca, dövizin ne olacağına da bağlı. Şu an 1.40 seviyesinde, yarın yine 1.60'lara çıkarsa bu da maliyetleri artırır.
* 2007 yılında makroekonomik verilerin ne yönde seyretmesini bekliyorsunuz? 2007 için yüzde 7-8'lik bir enflasyon öngörüyoruz. IMF ve diğer dış kuruluşların tahmini de bu düzeyde. Gelecek yıl 2 seçim var. Bunlardan ya da dış etkenlerden ötürü yeniden dalgalanma olabilir, 1 veya 2 dalgalanma her sene olacaktır. Bu tür dalgalanmalara her zaman açık bir ekonomimiz var.
* Unilever'in 2007 hedefleri neler? Son 2 yıldır yüzde 20'şer büyüyoruz. 2007'de yüzde 10-15 seviyesinde bir büyüme öngörüyoruz. Ciro olarak da yüzde 10-15'lik bir büyüme öngörüyoruz. 2005 ciromuz 1 milyar dolardı, 2006'da 1 milyar Euro civarında olacak.
* Yeni yatırımlar olacak mı? 2006'da Türkiye'ye 50 milyon YTL'lik bir yatırım yaptık. 2007'de bu rakamı 2 ile çarpacağız, yani 100 milyon YTL'lik yatırım yapacağız. Bu yatırımlar ağırlıklı olarak kapasite artırımında kullanılacak.